Merhaba sevgili gezginler! Bugüne kadar hayatımın en unutulmaz deneyimlerinden bazılarını tren pencerelerinden izledim. Ama aralarında öyle bir tanesi var ki, sadece bir seyahat değil, adeta bir görsel şölen ve tarihle doğanın iç içe geçtiği UNESCO Dünya Mirasları Listesi‘nden fırlamış bir macera. Evet, doğru tahmin ettiniz: Bernina Express! İsviçre Alpleri’nin karlı zirvelerinden, yemyeşil İtalyan vadilerine uzanan bu manzaralı tren yolculuğu, ruhuma adeta bir bahar esintisi gibi dokundu.
Neden Bernina Express Rotası Kalbimi Fethetti?
Tren yolculuklarına olan tutkum iki yıl önce Norveç fiyortlarındaki Flam treniyle başlamıştı. Vadi ve şelalelerin kucaklaştığı Flam ile Myrdal arasındaki 50 dakikalık yolculuk, adeta büyülü bir dünyaya açılan bir kapıydı. O deneyimden sonra, dünyanın dört bir yanındaki en güzel tren yolculukları rotalarını araştırmaya başladım ve bir blogda karşıma çıkan Bernina Express, ilkbahar gezi programımın yıldızı olmaya adaydı.
Bu rota, İsviçre’den başlayıp İtalya’da son bulacağı için, dört arkadaşımla birlikte Zürih gidiş, Milano dönüş uçak biletlerimizi aldık. Programı hazırlarken, İsviçre Alpleri‘nde Glacier Express adında bir başka manzaralı tren yolculuğu olduğunu öğrendim. Madem bu kadar gelmiştik, neden ikisini birden yaşamayalım ki? Böylece rotamızı, her iki trenin başlangıç ve bitiş noktalarını da kapsayacak şekilde özenle planladık. Zürih’e iki dolu gün ayırdıktan sonra, Glacier Express için Zermatt’a geçtik ve Alp manzarlarının içinden Glacier Express ile batıdan doğuya doğru 8 saat süren keyifli bir yolculuğa çıktık.
Bernina Express ile Kırmızı Bir Masal: İsviçre’den İtalya’ya Yolculuk
Glacier Express’in bitiş noktası olan St. Moritz, aynı zamanda benim Bernina Express maceramın başlangıcı oldu. Popüler bir kayak merkezi olan St. Moritz’de geçirdiğimiz bir gecenin ardından, sabah 09:30’da meşhur kırmızı Bernina Express trenimize bindik. Bu yolculuk, saat 12:00 gibi İtalya’nın şirin sınır kasabası Tirano‘da sona erdi.
Trenin en arka vagonu, tepeden tırnağa uzanan panoramik camlar ile tasarlanmış, tam bir seyrüsefer cennetiydi. Küçük bir ek ücret ödeyerek (5 CHF), bu manzaralı vagondaki yerimizi ayırmıştık ve inanın, her kuruşuna değdi! Hem nefes kesen manzaraları engelsiz izlemek hem de trenin kıvrımlarını yakalayan fotoğraflar çekmek için mükemmel bir seçimdi. Bir ömürde bir kez yaşanabilecek bu deneyimin her anı unutulmaz olmalıydı.
Pencereden dışarı bakarken zaman durdu sandım. Yol boyunca tırmandığımız dağlar, içinden geçtiğimiz vadiler, Plessur Nehri’nin kıyıları, Lago Bianco ve Lej Nair göllerinin berrak suları, Poschiavo Vadisi’nin yemyeşil dokusu… her şey sanki ünlü bir ressamın tablosundan fırlamış gibiydi. Bir tarafta buzulların ve karların penceremden süzüldüğü İsviçre manzaraları, diğer tarafta ise baharın yeşiline bürünmüş İtalya’ya yaklaştıkça ağaçlar… Bu kontrast, yolculuğun en büyüleyici anlarındandı.
55 tünel ve 196 köprü, insan elinin doğayla nasıl ahenk içinde dans ettiğini gösteren mühendislik harikalarıydı. Ancak bu mimari şölenin zirvesi, şüphesiz ki Brusio Viyadüğü oldu. Neredeyse 360 derecelik döngüsüyle hem görsel bir şölen hem de fotoğraf makinelerinin dur durak bilmediği bir noktaydı burası. O an, yolculuğun en ikonik karelerini yakaladık! Bu UNESCO tren yolculuğu, gerçekten her gezginin rüyalarını süsleyecek nitelikte.
Bernina Express ile Rotanı Nasıl Planlarsın? Biletler ve Başlangıç Noktaları
Peki, bu muhteşem tren yolculuğu için İsviçre’den nereden binebiliriz? Aslında önünüzde üç ana başlangıç noktası var: Chur, Davos veya St. Moritz. Ben Glacier Express ile Chur’dan St. Moritz’e kadar olan bölümü zaten gördüğüm için, St. Moritz‘den başlamayı tercih ettim. Başlangıç noktanıza göre yolculuk süresi ve Bernina Express bilet fiyatları değişiklik gösteriyor:
- Chur – Tirano: Daha uzun ve kapsamlı bir rota arayanlar için ideal.
- St. Moritz – Tirano: Benim yaptığım gibi, daha kısa ama yine de inanılmaz manzaralı tren deneyimi isteyenler için harika bir seçenek.
Detaylı rota bilgileri ve güncel bilet fiyatları için her zaman www.rhb.ch adresini ziyaret etmenizi öneririm. Unutmayın, bu tren yolculuğu sadece bir ulaşım aracı değil, başlı başına bir destinasyon!
Tirano: İtalya’ya Lezzetli Bir Geçiş ve Sınır Ötesi Sürprizler
Rüya gibi geçen Bernina Express yolculuğum, İtalya’nın şirin sınır kasabası Tirano‘da son buldu. Burada beni bekleyen sürpriz ise, Avrupa Birliği üyesi olmayan İsviçre’den İtalya’ya geçerken hiçbir pasaport kontrolüne tabi tutulmamamızdı! Tren istasyonundan çıkıp, Milano’ya giden diğer trene binmek için yan istasyona geçmek sadece birkaç dakikamızı aldı.
Tirano küçük ama keşfedilmeyi bekleyen bir kasaba. Dilerseniz buradan otobüsle Lugano’ya kadar devam edebilir, böylece Bernina Express biletinize ekleyebileceğiniz manzaralı otobüs yolculuğu ile İtalyan Alpleri’nin farklı güzelliklerini de deneyimleyebilirsiniz.
“Bernina Express: UNESCO Listesi’nde En Güzel Manzaralı Tren Yolculuğu” gibi diğer içeriklerimiz için keşfet kategorimizde bulunan içeriklerimize göz atabilirsiniz.
Ceren’den Bernina Express Gezi İpuçları ve Bütçe Dostu Öneriler
Sevgili gezginler, bu eşsiz tren yolculuğunu planlarken aklınızda bulundurmanız gereken birkaç altın kuralım var:
- Panoramik Vagon Olmazsa Olmaz! Eğer bütçeniz elveriyorsa, panoramik camlı vagon için küçük bir ek ücret ödemekten çekinmeyin. Bu, Bernina Express deneyiminizi bir üst seviyeye taşıyacak ve her fotoğraf karesinin nefes kesici olmasını sağlayacak.
- Glacier Express ile Karşılaştırma: Glacier Express daha uzun (8 saat) ve genellikle daha pahalı bir yolculuk sunarken, Bernina Express (yaklaşık 2.5 saat) hem daha bütçe dostu hem de zamanı kısıtlı olanlar için mükemmel bir seçenek. Ben her ikisini de deneyimlemiş biri olarak, Bernina’nın fiyat/performans açısından kesinlikle öne çıktığını söyleyebilirim. Uçak biletlerimizden bile yüksek olan Glacier Express fiyatına kıyasla, Bernina çok daha uygun!
- Rotayı Genişletin: Sadece tren yolculuğuyla yetinmeyin! Ben Zürih’te iki gün geçirdim, ardından Milano ve Bologna’yı da dahil ederek gezimi tam bir İtalya-İsviçre macerasına dönüştürdüm. Bologna, benim için tam bir Orta Çağ sürpriziydi. Milano’da ise daha önce eksik kalan sanat yönünü tamamladım; Leonardo Da Vinci’nin Son Akşam Yemeği, Michelangelo’nun yarım kalan Pietà’sı, Bilim Sanat Müzesi ve La Scala Operası’nda modern bale… İki ülke ve iki ünlü manzaralı tren rotasını birleştirerek, dolu dolu ve çok yönlü bir tatil planlayabilirsiniz.
Haydi, siz de bu rüya gibi UNESCO tren yolculuğunu deneyimlemeye hazır mısınız? Bu İsviçre Alpleri ve İtalya’nın kalbine doğru ilerleyen eşsiz Bernina Express macerası, eminim ki sizin de anı defterlerinizin en özel sayfalarında yerini alacak.
Siz de Bernina Express ile ilgili hayaller kuruyor musunuz? Ya da bu rotayı daha önce deneyimlemiş olanlar var mı? Yorumlarda benimle paylaşın, gezi hikayeleriniz ilham kaynağımız olsun!
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:
Zamanın Derinliklerine Bir Yolculuk: Asartepe Antik Kenti’nin Gizemli Site Haritası
Ronda Gezi Rehberi: Endülüs’ün Kalbinde Gizli Bir Rüya Şehir!
Bir Gezginin Pusulası: Şehirleri Sadece Görmekle Kalmayıp, Hissetmek Mümkün mü?
