1. Anasayfa
  2. Keşfet

Büyükada Gezi Rehberi: İstanbul’un Kalbinde Prens Adaları’nın Tacı!

Büyükada Gezi Rehberi: İstanbul’un Kalbinde Prens Adaları’nın Tacı!
Büyükada Gezi Rehberi: İstanbul'un Kalbinde Prens Adaları'nın Tacı!
0

Merhaba sevgili gezi tutkunları! İstanbul’un o eşsiz ama bir o kadar da yorucu temposundan sıyrılıp, sadece yarım saatlik bir vapur yolculuğuyla kendinizi bambaşka bir dünyanın kollarına bırakmaya hazır mısınız? Bugün size, Marmara Denizi’nin incisi, Prens Adaları’nın en büyüğü ve en göz alıcısı olan Büyükada’dan bahsedeceğim. Burası sadece bir ada değil; tarih kokan sokakları, dantel gibi işlenmiş Büyükada köşkleri ve insanı büyüleyen doğasıyla adeta yaşayan bir müze!

Eskiden prenslerin, prenseslerin ve din adamlarının sürgün yeri olan bu tarihi adalar topluluğu, bugün İstanbulluların ve dünyanın dört bir yanından gelen gezginlerin favori kaçış noktası. Bizans döneminden Osmanlı’ya uzanan zengin tarihiyle Büyükada, benim için her zaman keşfedilmeyi bekleyen bir hazine oldu. Hadi gelin, bu benzersiz adayı birlikte adımlayalım!

Peki, bu gezimde neler mi var?

  • Adanın kalbine nasıl ulaşılır?
  • Büyükada gezilecek yerler listesi!
  • Aya Yorgi Kilisesi’nin sırları ve efsanesi.
  • En lezzetli Büyükada yemek durakları.
  • Ve tabii ki, benim kişisel gezi ipuçlarım!

Büyükada Ulaşım: İstanbul’dan Bu Cennete Nasıl Gidilir?

Büyükada’ya ulaşmak inanın düşündüğünüzden çok daha kolay! İstanbul’un Avrupa ve Anadolu yakasındaki birçok noktasından, örneğin Bostancı, Kabataş, Beşiktaş, Kadıköy, Kartal ve Yenikapı’dan kalkan vapurlar sayesinde Büyükada’ya keyifli bir deniz yolculuğu yapabilirsiniz. Şehir Hatları, Mavi Marmara, İDO ve Turyol gibi birçok firma düzenli olarak Büyükada vapur seferleri düzenliyor.

Benim tercihim genellikle Şehir Hatları oluyor; zira onların 1914 yapımı, Osmanlı Neo-Klasik mimarisine sahip Büyükada Vapur İskelesi’ne yanaşmak, adaya adım atmadan tarihin içine bir yolculuk yapmak gibi. İskelenin o çinili iç tasarımı bile bir sanat eseri adeta!

Büyükada İçi Ulaşım: Bisiklet Kiralamak mı, Yoksa Elektrikli Araçlar mı?

Adaya ulaştık, peki şimdi ne olacak? İşte Büyükada’nın en keyifli özelliklerinden biri: motorlu araç yasağı! Ada içinde ulaşım, elektrikli toplu taşıma araçları (elektrikli otobüsler) ve taksilerle sağlanıyor. Ama inanın bana, adayı gerçekten keşfetmenin en güzel yolu ya yürümek ya da bisiklet kiralama Büyükada seçeneğini değerlendirmek!

İskelenin hemen yanındaki Saat Meydanı’na açılan sokaklarda onlarca bisiklet kiralama dükkânı bulabilirsiniz. Biz de öyle yaptık ve adayı pedallayarak keşfetmeye karar verdik. Adayı dolaşmak için iki ana rota var: Küçük Tur ve Büyük Tur. İkisinin başlangıcı aynı olsa da, Büyük Tur sizi adanın daha bakir ve yerleşimin olmadığı noktalarına götürerek yaklaşık 6 km’lik ekstra bir macera sunuyor.

Büyükada Gezilecek Yerler: Bir Günlük Masal Rotası

Büyükada Gezilecek Yerler: Bir Günlük Masal Rotası
Büyükada Gezilecek Yerler: Bir Günlük Masal Rotası

Tarihi iskelenin solunda sıralanmış balık lokantaları ve sağındaki deniz manzaralı kafelerle karşılaşınca, adanın o huzurlu atmosferine hemen kapılıyorsunuz. Saat Meydanı’nda kısa bir kahve molasının ardından bisikletlerimizi kaptık ve maceraya atıldık.

Çankaya Caddesi’nden yokuş yukarı ilerlemeye başladığınızda, sağlı sollu sıralanmış Büyükada köşkleri adeta bir mimari şölen sunuyor. Her biri ayrı bir hikaye anlatan bu ahşap yapılar, 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başlarının geleneksel Türk ve Batı mimarisi sentezini gözler önüne seriyor. Özellikle denize yaklaşırken heybetiyle sizi selamlayan, 1908’den beri hizmet veren Splendid Otel, adanın simgelerinden biri.

Sonbaharın kızıl ve altın renklerine bürünmüş ağaçların arasından geçerken, bazen bisikletleri elimizde yokuşları tırmandık, bazen de keyifli inişlerde rüzgarı yüzümüzde hissettik. İlk durağımız, yemyeşil doğası ve muhteşem manzarasıyla Dil Burnu Orman Parkı oldu. Burası piknik yapmak, doğayla iç içe vakit geçirmek için harika bir yer. Hemen yanında ise, romantik ruhlara hitap eden Aşıklar Yolu ve Aşıklar Kahvesi bulunuyor.

Aya Yorgi Kilisesi ve Azap Yokuşu’nun Sırrı

Büyükada gezisinin olmazsa olmazı, adanın en önemli tarihi ve dini yapısı Aya Yorgi Kilisesi! Ancak sıkı durun, bu kutsal mabede ulaşmak için biraz ‘azap’ çekmeniz gerekecek. Bisikletlerinizi veya elektrikli aracınızı Birlik Meydanı’nda bırakıp, 1 km’lik dik bir yokuş olan Azap Yokuşu‘nu tırmanmanız gerekiyor.

Bu yokuş, efsaneye göre dileklerin kabul olduğu, çıplak ayakla ve hiç konuşmadan çıkılması gereken bir yol. Ben konuşmasızlık kısmını gayet iyi başardım diyebilirim, zira yokuşun zorluğu nefesimi kesmişti! Ama pes etmeyin, çünkü zirvede sizi bekleyen şey sadece bir kilise değil; Büyükada’nın ve çevresindeki İstanbul adaları’nın en nefes kesici manzaralarından biri! Tepedeki Yüce Tepe Kır Gazinosu’nda soluklanırken, Sedef Adası‘ndan İstanbul siluetine uzanan o panoramik manzara, tüm yorgunluğunuzu unutturacak.

Kilisenin kendisi de iki bölümden oluşuyor: 1751 tarihli eski kilise ve 1905’te inşa edilen yeni kilise. Özellikle Ortodokslar için Efes Meryem Ana Kilisesi’nden sonra ikinci hac kilisesi olması, buraya ayrı bir manevi hava katıyor. Mum yakıp dilek tutmayı unutmayın!

Büyükada Tarihi: Adalar Müzesi ve Edebiyatçıların İzinde

Azap Yokuşu’ndan aşağı inerken, uzaktan tüm ihtişamıyla sizi karşılayan o devasa ahşap bina dikkatimi çekti: Büyükada Yetimhanesi. Avrupa’nın en büyük ahşap binası olarak bilinen bu yapı, geçmişte otel olarak planlanmış ancak daha sonra Rum yetimhanesi olarak hizmet vermiş. Ne yazık ki, bugün terkedilmiş haliyle geçmişin hüzünlü bir hatırası gibi duruyor.

Rotamızın devamında, eski bir helikopter hangarından dönüştürülen Adalar Müzesi’ne ulaştık. 2010 yılında açılan bu sevimli müze, Prens Adaları’nın tarihini, kültürünü, mimarisini ve adalıların yaşamını arşiv belgeleri, fotoğraflar ve bağışlanan eşyalarla çok güzel anlatıyor. Sadece 5 TL giriş ücretiyle bir saatlik keyifli bir zaman geçirebilirsiniz.

Büyükada, edebiyat dünyamızın birçok önemli ismine de ev sahipliği yapmış. Reşat Nuri Güntekin’in pembe panjurlu köşkü, Halikarnas Balıkçısı, Ziya Gökalp gibi isimlerin yaşadığı yerler, adanın kültürel zenginliğini gözler önüne seriyor. Hatta Ekim Devrimi’nin önemli figürü Troçki bile, sürgün yıllarını bu adada geçirmiş ve önemli eserlerini burada kaleme almış. Bu detaylar, Büyükada’yı sadece doğal güzellikleriyle değil, tarihi ve kültürel dokusuyla da eşsiz kılıyor.

Küçük turumuzu tamamlarken, Yılmaz Türk Caddesi boyunca yine o muhteşem Büyükada köşkleri bize eşlik etti. Her biri ayrı bir estetik harikası olan bu yapılar, adanın o kendine has dokusunu oluşturuyor.

“Büyükada Gezi Rehberi: İstanbul’un Kalbinde Prens Adaları’nın Tacı!” gibi diğer içeriklerimiz için keşfet kategorisinde bulunan içeriklerimize göz atabilirsiniz.

Ceren’den Gezi İpuçları!

  • Hafta içi Ziyaret Edin: Özellikle yaz döneminde hafta sonu kaçamağı için ada çok kalabalık olabiliyor. Sakinliğin ve huzurun tadını çıkarmak için hafta içini tercih etmenizi şiddetle öneririm.
  • Bisiklet Kiralama Pazarlığı Yapın: İskeledeki bisikletçilerde pazarlık şansınız yüksek! Günlük kiralama için pazarlık yaparak daha uygun fiyat alabilirsiniz. Hatta arkadaşlarınızla grup halinde gittiğinizde daha iyi indirimler yakalayabilirsiniz.
  • Aya Yorgi İçin Hazırlıklı Olun: Azap Yokuşu’nu tırmanmadan önce Birlik Meydanı’ndaki Lunapark Gazinosu‘nda bir mola verip enerji depolayın. Yanınıza mutlaka su alın ve rahat ayakkabılar tercih edin. Manzara buna değer, emin olun!
  • Öğle Yemeği Alternatifi: Eğer Aya Yorgi Kilisesi‘ne tırmanıp zirvedeki Yüce Tepe Kır Gazinosu‘nda manzara eşliğinde yemek yemek isterseniz, Birlik Meydanı‘nda çok oyalanmayın. Zirvedeki manzara ve yemek deneyimi eşsiz!

Gün boyu süren ada turumuzun ardından, Saat Meydanı’na açılan sevimli sokaklarda hediyelik eşya dükkanlarını dolaştık ve sahildeki balık restoranlarından birinde günü batırmaya karar verdik. Taze deniz ürünleri ve meze çeşitleriyle harika bir akşam yemeği, bu harika İstanbul gezisi deneyimini taçlandırdı.

Büyükada, gerçekten de bir güne sığmayacak kadar çok güzelliğe sahip. Bir gece konaklayıp adanın gece sakinliğini de deneyimlemek harika olabilir, ancak benim için gün içinde bu kadar çok şey görüp yaşamak bile paha biçilmezdi. Yazın plajlarında serinlemek, sonbaharda renk cümbüşü içinde yürüyüş yapmak… Büyükada her mevsimde ayrı güzel.

Prens Adaları’nın bu en büyük incisi, sadece bir kaçış noktası değil, aynı zamanda ruhunuza iyi gelecek, tarihi ve doğayı bir arada sunan eşsiz bir deneyim. Umarım bu rehber, sizin de Büyükada maceranıza ilham olur.

Peki, siz Büyükada’da hangi köşeleri keşfettiniz ya da keşfetmek istersiniz? Yorumlarda benimle paylaşmayı unutmayın!

İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:

Samos Adası Gezi Rehberi: Ege’nin Turkuaz İncisi Sizi Bekliyor!

Aydınoğulları’ndan UNESCO Yolculuğu: Birgi’nin Gizemli Tarihi ve Doğası

Nara’nın Büyülü Geyikleri ve Tarihi Mirası: Japonya’da Unutulmaz Bir Keşif!

Merhaba! Ben Ceren Gezgin, dünyayı gezmeyi ve yeni yerler keşfetmeyi seven biriyim.Soy adım gibi gerçekten gezginim. Çocukluğumdan beri gezmeyi ve keşfetmeyi çok seviyorum. İlk kez 18 yaşında yurt dışına çıktım ve o günden beri farklı ülkeleri gezmeye devam ediyorum.Gezdiğim yerler arasında Türkiye, Avrupa, Asya ve Afrika'dan ülkeler var. Gezdiğim yerleri ziyaret ederken sadece turistik yerleri değil, yerel hayatı da deneyimlemeye çalışıyorum. Yerel halkla tanışıyor, onların kültürlerini ve yaşam tarzlarını öğreniyorum.Gezilerimi ve deneyimlerimi fiyatinedir.net sitesinde paylaşıyorum. Sitede ülke rehberi, şehir rehberi, gezilecek yerler, konaklama, ulaşım ve yeme-içme gibi konularda bilgiler bulabilirsiniz.Dünyayı benimle tanımanızı çok isterim. Farklı kültürleri, farklı yaşam tarzlarını ve farklı güzellikleri keşfetmenize yardımcı olmak istiyorum.

Yazarın Profili

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir