1. Anasayfa
  2. Keşfet

Gölyazı (Apolyont) Keşfi: Ulubat Gölü’nün Saklı Cennetinde Bir Gün

Gölyazı (Apolyont) Keşfi: Ulubat Gölü’nün Saklı Cennetinde Bir Gün
Gölyazı Apolyont Keşfi Ulubat Gölü’nün Saklı Cennetinde Bir Gün
0

Merhaba sevgili gezgin ruhlar! Ceren Gezgin olarak yine yollara düştüm ve bu kez yolum Ulubat Gölü’nün dingin sularına, tarihle doğanın kucaklaştığı, adı gibi şiirsel bir yere çıktı: Gölyazı (Apolyont). Bursa’nın Nilüfer ilçesine bağlı bu balıkçı köyü, gerçekten de zamanda bir yolculuk vaat ediyor. Hazır mısınız benimle birlikte bu masalsı adayı keşfetmeye?

Gölyazı’nın Kalbine Yolculuk: Zambak Tepe’de Büyüleyici Bir Gün Doğumu

Gölyazı, küçücük bir ada üzerine kurulmuş, ana karaya uzun, renkli kurdelelerle süslü bir köprüyle bağlanan şirin bir yerleşim. Tarihi M.Ö 5. yüzyıla dayanan bu kadim köy, adını mitolojinin sanat, müzik ve güneş tanrısı Apollonia’dan alıyor. Rumların 1923’e kadar yaşadığı bu topraklar, mübadele sonrası Türk nüfusuna ev sahipliği yapmış.

Benim için bir yerin ruhunu yakalamak, genellikle güneşin ilk ışıklarıyla başlar. İzmir’den gece yarısı yola çıkan fotoğrafçı dostlarımla birlikte, tam istediğimiz saatte Gölyazı’ya ulaştık. Şehrin henüz uyanmadığı o büyülü anlarda, köyün adeta bir tablo gibi göründüğü Zambak Tepe’ye çıktık.

Zambak Tepe: Tarihin ve Manzaranın Buluştuğu Nokta

Zambak Tepe’ye adım attığımda, batı yönünde adanın göl üzerindeki silüeti beni büyüledi. Her saat güzel olacağına emindim ama asıl şölen yüzümüzü doğuya döndüğümüzde başladı. Güneşin ilk ışıkları Ulubat Gölü üzerinde dans ederken, fotoğraf makinelerimiz elimizde, soluksuz bir şekilde bu gün doğumu manzarasına tanıklık ettik.

Hava yavaş yavaş aydınlanırken, bu doyumsuz görsel şölene kuşların cıvıltıları ve kurbağaların sabah şarkıları eşlik ediyordu. Bu anı deneyimlemenizi şiddetle tavsiye ederim; gerçekten ruhunuzu dinlendiren, benzersiz bir an. Antik çağlarda burada bir tiyatro olduğunu anlatan levhayı görünce, o dönemdeki insanların da bu manzaraya hayran kaldığını düşündüm. Ne yazık ki, o tiyatrodan günümüze tek bir taş bile kalmamış.

Gölyazı Köyü’nün Kalbinde Bir Gün: Sandal Turları ve Leyleklerle Dans

Zambak Tepe’den inip köye doğru yürürken, beni ilk karşılayan görüntüler kıyıda demirlemiş rengarenk sandallar ve gölde avlanan balıkçıların siluetleri oldu. Kadın balıkçıların da bu tabloya dahil olması, buradaki hayatın ne kadar doğal ve samimi aktığının bir göstergesiydi.

Köprünün hemen yanında, Gölyazı’nın sembollerinden biri olan Ağlayan Çınar tüm ihtişamıyla duruyordu. Asırlık bu çınarın yanındaki levha, sanki kendi ağzından yüzyıllardır süregelen hikayesini anlatıyor gibiydi. Kışın suların yükselmesiyle ağaçların gövdelerinin suya gömüldüğü, evlerin ve ağaçların yansımalarının göl yüzeyinde adeta bir ayna etkisi yarattığı o manzarayı kelimelerle anlatmak zor.

Ulubat Gölü’nde Bir Sandal Turu ve Nilüferlerin Dansı

Gölyazı‘ya gelip de sandal turu yapmadan dönmek büyük eksiklik olur! Biz fotoğrafçı dostlarla adanın etrafını dolaşmakla kalmadık, bir de nilüfer tarlasına gitmeyi turumuza ekledik. Nisan sonu ziyaretimizde, baharı henüz karşılayan nilüfer çiçeklerinin açmaya başladığı anlara tanık olmak, kadrajımızı unutulmaz karelerle doldurmamızı sağladı. Mayıs ayında giderseniz, tüm ihtişamıyla açmış nilüfer tarlaları sizi bekliyor olacak!

Gölyazı: Bir Leylek Köyü Masalı

Baharda bizi karşılayanlar sadece nilüferler değildi; gökyüzünde zarifçe süzülen leylekler de misafirimizdi. Gölyazı, Ulubat Gölü’nün zengin balık çeşitlerini bilen göçmen kuşların da uğrak yeri. Elektrik direklerinde yuva kurmuş leylekler, köy halkıyla birlikte huzurlu bir yaşam sürüyor gibiydi. Bir sokağa girdiğinizde, iki üç elektrik direğinden birinde leylek yuvalarını ve içindeki misafirlerini görmeniz mümkün. Bu, Gölyazı’ya özgü o eşsiz samimi atmosferin bir parçası.

Tarihin İzinde Bir Ada Turu: Aziz Panteleimon Kilisesi ve Yel Değirmeni

Köyün sokaklarında yürüyerek dolaşmak, buranın ruhunu anlamanın en güzel yolu. Suların yükseldiği dönemlerde kıyıdan yürümek zorlaşsa da, daracık sokaklarda kaybolmak büyük keyif. Kapı önlerinde sohbet eden güler yüzlü köylü kadınlarla laflamak, onların sıcakkanlılığını hissetmek paha biçilmezdi. Genelde köy halkı, gerek sandalcılar gerekse kafede çalışanlar olsun, aydınlık, huzurlu ve mutlu görünüyorlar.

Köyün içindeki bazı tarihi yapılar beni oldukça etkiledi. Özellikle 19. yüzyılda inşa edilen ve Yunan klasik mimarisinin güzel bir örneği olan Aziz Panteleimon Kilisesi, restore edilerek bir Kültür Evi’ne dönüştürülmüş. Hafta sonları belirli saatlerde açık olan bu kiliseyi mutlaka ziyaret etmelisiniz. Yanı başındaki tarihi ev ise, Göl Yazı Evi olarak yazar ve çevirmenlere hizmet veriyor; ne kadar anlamlı bir dokunuş!

Yine tarihi bir yel değirmeni de köyün dikkat çekici yapılarından. Osmanlı döneminden kalma bu yığma taş ve kerpiç yapı, köyün geçmişine ışık tutuyor. Ne var ki, hemen yanı başına inşa edilmiş okul binası ve basket potası, bu tarihi esere verilen değeri sorgulatır gibiydi. Sanırım köy arazisinde okul için daha uygun bir yer bulunamamış…

Açıkçası, köyün sit alanı olması nedeniyle yeni yapılaşmaya kapalı olması harika. Ancak, bazı evlerin ve çevrenin bakımsızlığı dikkatimi çekti. Restore edilemese de, bahçelerin ve sokakların daha derli toplu olması mümkün. Bu durum, Gölyazı‘nın o eşsiz tarihi ve doğal güzelliğini gölgede bırakmamalı.

Lezzet Durağı: Ulubat Gölü’nün Taze Balıkları

Bir balıkçı köyü olarak Gölyazı, elbette lezzet duraklarıyla da öne çıkıyor. Ulubat Gölü‘nden çıkan taptaze yayın, sazan ve turna balıklarını mutlaka denemelisiniz. İster taze olarak satın alıp kendiniz pişirin, ister köydeki şirin restoranlardan birinde bu lezzetlere doyasıya tadın. Köprünün hemen bitimindeki o kocaman çınar ağaçlarının altında mis gibi bir çay ya da kahve eşliğinde gözleme keyfi de cabası!

Ceren’den Gezi İpuçları: Gölyazı Deneyiminizi Zenginleştirin!

  • Gün Doğumu ve Gün Batımı: Mutlaka Zambak Tepe‘de en az bir gün doğumu veya gün batımını yakalayın. Manzara kartpostallık, fotoğraf makinenizi veya telefonunuzu hazır bulundurun!
  • Sandal Turu Şart: Köyü ve nilüfer tarlalarını en iyi deneyimlemenin yolu bir sandal turuna çıkmak. Pazarlık yapmayı unutmayın ve balıkçılardan yöresel hikayeler dinlemeye çalışın.
  • Yerel Lezzetler: Gölün taptaze balıklarını ve köy kadınlarının elinden çıkan gözlemeleri mutlaka tadın. Yerel esnaftan alışveriş yaparak köy ekonomisine destek olun.
  • Ziyaret Zamanı: Leylekleri ve nilüferleri görmek isterseniz, Nisan sonu-Mayıs başı gibi ilkbahar aylarını tercih edin. Yazın göl daha sakin, kışın ise suların yükseldiği ve köyün daha mistik göründüğü anları yakalayabilirsiniz.

Gölyazı (Apolyont), Anadolu’da doğanın cömert davrandığı gerçek bir hazine. Gölün ortasında, yeşilin ve mavinin kol kola girdiği, antik çağlardan günümüze uzanan eşsiz bir hafta sonu kaçamağı adresi. İster güneşin doğuşunu izleyin, ister tarihi sokaklarında kaybolun, ister gölde huzurlu bir sandal gezisi yapın… Burası kesinlikle keşfedilmesi gereken bir cennet köşesi.

Peki siz daha önce Gölyazı‘yı ziyaret ettiniz mi? Deneyimlerinizi ve tavsiyelerinizi yorumlarda benimle paylaşmayı unutmayın! Belki bir sonraki gezimde sizin önerilerinizden ilham alırım. Yeni maceralarda görüşmek üzere, sevgiyle kalın!

Merhaba! Ben Ceren Gezgin, dünyayı gezmeyi ve yeni yerler keşfetmeyi seven biriyim.Soy adım gibi gerçekten gezginim. Çocukluğumdan beri gezmeyi ve keşfetmeyi çok seviyorum. İlk kez 18 yaşında yurt dışına çıktım ve o günden beri farklı ülkeleri gezmeye devam ediyorum.Gezdiğim yerler arasında Türkiye, Avrupa, Asya ve Afrika'dan ülkeler var. Gezdiğim yerleri ziyaret ederken sadece turistik yerleri değil, yerel hayatı da deneyimlemeye çalışıyorum. Yerel halkla tanışıyor, onların kültürlerini ve yaşam tarzlarını öğreniyorum.Gezilerimi ve deneyimlerimi fiyatinedir.net sitesinde paylaşıyorum. Sitede ülke rehberi, şehir rehberi, gezilecek yerler, konaklama, ulaşım ve yeme-içme gibi konularda bilgiler bulabilirsiniz.Dünyayı benimle tanımanızı çok isterim. Farklı kültürleri, farklı yaşam tarzlarını ve farklı güzellikleri keşfetmenize yardımcı olmak istiyorum.

Yazarın Profili

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir