1. Anasayfa
  2. Keşfet

Kula Jeoparkı: Yanık Ülkenin Gizemli Çağrısı ve Volkanların Kalbine Yolculuk

Kula Jeoparkı: Yanık Ülkenin Gizemli Çağrısı ve Volkanların Kalbine Yolculuk
Kula Jeoparkı: Yanık Ülkenin Gizemli Çağrısı ve Volkanların Kalbine Yolculuk
0

Merhaba sevgili gezgin dostlar! Hayatta en sevdiğim şeylerden biri, hiç beklemediğim anlarda karşıma çıkan sürpriz rotalar. Bazen burnumuzun dibindeki bir cenneti yıllarca fark etmeyebiliyoruz, değil mi? İşte benim için Kula Jeoparkı da tam olarak böyle bir keşif oldu. Yurt içi yazılarıma başladığımda Manisa’nın bu incisini listeme alacağım aklımın ucundan bile geçmezdi. Oysa Kula, bana bildiğim tüm Anadolu algısını unutturacak bir deneyim sundu: Adeta Yanık Ülke‘nin kalbinde, milyonlarca yıllık bir zaman tünelinde yolculuk yaptım!

İzmir’e sadece iki saat uzaklıkta olmasına rağmen Kula, benim haritalarımda turistik bir nokta olarak yer almıyordu. Ta ki üniversiteden arkadaşımız Yunus, Salihli’deki zeytinliğine bizi zeytin ağacı dikmeye davet edene kadar. Yirmi kişilik coşkulu ekibimizle ‘hayatımızda bir dikili ağacımız olsun’ diyerek yola çıktığımızda, Kula’nın bizi volkanların ve peri bacalarının büyülü dünyasına ışınlayacağından habersizdik. Yunus ve eşi, sadece konaklamamızı değil, üç günlük dolu dolu bir gezi programını da hazırlamıştı. Bu programın ilk ve en önemli durağı ise hiç şüphesiz Kula Jeoparkı idi.

Kula Jeoparkı: Yanık Ülkenin Milyon Yıllık Destanı Nasıl Başladı?

2013 yılında Türkiye’nin ilk ve tek Avrupa ve UNESCO Küresel Jeoparkı listesine adını yazdıran Kula Jeoparkı, aslında milyonlarca yıl önce başlayan volkanik patlamaların eseri. Bu eşsiz jeopark, yaklaşık 1 milyon yıl önce başlayan ve son olarak 10.000 yıl önce gerçekleşen patlamalarla bugünkü dokusunu almış. Yaklaşık 300 kilometrekarelik bir alanı kaplayan bu bölge, ülkemizin en genç volkanik alanlarından biri olmasıyla da öne çıkıyor. Bölgenin büyük bir kısmı Kula, bir bölümü ise Salihli sınırları içinde yer alıyor.

Antik coğrafyacı Strabon’un ‘Katakekaumene’ yani ‘Yanık Ülke’ olarak adlandırdığı bu topraklar, tarih boyunca birçok seyyah ve araştırmacının ilgisini çekmiş. Kula’nın volkanik geçmişi, adeta bir açık hava müzesi gibi önümüze seriliyor. Burada yürüdüğüm her an, dünyanın nefes alış verişini, toprağın derinliklerinden yükselen o ilkel gücü hissettim. Bu his, gerçekten tarif edilemez.

Taşlaşmış Masallar ve Yürüyüş Rotaları: Kula Peri Bacaları’ndan Gediz Vadisi’ne

Rehberimiz eşliğindeki gezimizin ilk duraklarından biri, İzmir-Ankara karayolu yakınındaki Yurtbaşı köyünde bulunan Kula Peri Bacaları oldu. Kapadokya’dakilere göre daha küçük boyutlarda olsalar da, volkanik patlamaların ardından zamanla rüzgar ve suyun oyarak şekillendirdiği bu peri bacaları, adeta minyatür bir masal diyarı gibiydi. Her biri, tabiat ananın sabırla işlediği bir sanat eseriydi.

Yöre halkının deyimiyle topraktan fışkıran ‘acısu’ kaynaklarının başında yüzümüzü yıkamak, bu antik topraklarla kurduğumuz bağı daha da güçlendirdi. Hemen yakınında, tarihi Kral Yolu üzerinde yer alan Gediz Nehri üzerindeki tarihi köprü ve onun yanı başında modern dokunuşlarla inşa edilmiş Hoca Seyfettin Köprüsü, geçmişle günümüz arasındaki estetik farkı çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyordu. Bu iki köprüyü aynı karede görmek, yüzyıllar arasındaki değişimi somutlaştırıyordu.

Kula Jeoparkı‘nda sayısız volkan konisi, eşsiz kayaç oluşumları ve gizemli mağaralar, adeta tabiatın eliyle yaratılmış bir doku bütünlüğü sunuyordu. Vadiler içinde yaptığımız uzun yürüyüşler boyunca, her adımda yeni bir güzellikle karşılaştık. Volkanik kayaçların arasında gezinmek, lav akıntılarının bıraktığı izleri takip etmek, sanki dünyanın ilk günlerine tanıklık etmek gibiydi.

Sandal Divliti: Bir Volkanın Zirvesinde Gökyüzüne Yakın Bir An

Gezimizin en heyecan verici anlarından biri, Salihli’ye yakın Sandal Divliti‘ne yaptığımız tırmanıştı. Türkiye’nin en genç volkan konisi olan bu dağ, 15.000 yıl önceki volkanik patlamaların izlerini taşıyor. Ağrı Dağı veya Nemrut gibi zirvelere sahip olmasa da, bir volkan konisinin tüm özelliklerini barındırıyordu.

Şanslıydık ki, iki ay önce yapılan ahşap merdivenler sayesinde, normalde 60 derecelik kaygan eğimiyle çıkması imkansız olan zirveye güvenle tırmanabildik. Zirvedeki krater çukurunu görmek, içinde oluşan mağaraları keşfetmek ve yemyeşil zirveden aşağıya doğru uzanan verimli ovaları ve diğer volkanik oluşumları seyretmek… İşte o an, kendimi gökyüzüne ve güneşe en yakın hissettiğim anlardan biriydi.

Sandal Divliti’nden güneş batımına yakın ayrıldık ve günü Yanık Ülke Oteli’nin bahçesinde, bölgenin meşhur Yanık Ülke şaraplarını yudumlayarak noktaladık. Güneşin, bu volkanik topraklara son ışıklarını gönderişini izlerken, Kula’nın sadece bir ilçe değil, aynı zamanda ruhumda derin izler bırakan bir destan olduğunu anladım.

Ceren’den Kula Jeoparkı Gezi İpuçları

  • Rehberli Tura Katılın: Özellikle Sandal Divliti gibi volkan konilerine tırmanış yapacaksanız, bölgeyi ve jeolojik yapıyı iyi bilen bir rehber eşliğinde gezmeniz hem güvenliğiniz hem de deneyiminizin zenginliği açısından çok önemli. Bizim rehberimiz sayesinde bölgenin her taşının hikayesini dinleyerek gezdik.
  • Doğa Yürüyüşüne Hazırlıklı Olun: Kula Jeoparkı, geniş vadileri ve volkanik arazileriyle uzun yürüyüşlere imkan sunuyor. Mutlaka rahat, bileği saran ve kaymaz tabanlı bir yürüyüş ayakkabısı tercih edin. Bol su ve güneş kreminizi yanınıza almayı unutmayın!
  • Gün Batımını Kaçırmayın: Yanık Ülke’nin volkanik coğrafyasında güneşin batışını izlemek, hayatınız boyunca unutamayacağınız bir deneyim sunuyor. Bölgedeki otellerin teraslarından veya Sandal Divliti gibi yüksek noktalardan bu görsel şöleni yakalayabilirsiniz. Yanık Ülke şarapları eşliğinde bu anı taçlandırmak ise ayrı bir keyif!

Sevgili gezginler, Kula Jeoparkı sadece volkanik oluşumlarla değil, aynı zamanda tarihi dokusu, samimi insanları ve eşsiz atmosferiyle de sizleri büyüleyecek bir yer. Türkiye’nin bu saklı cenneti, kesinlikle keşfedilmeyi bekleyen bir hazine. Eğer siz de benim gibi doğanın gücüne tanıklık etmeyi, tarihin derinliklerinde yolculuk yapmayı seviyorsanız, Kula’yı rotanıza eklemeyi sakın unutmayın!

Peki, siz Kula Jeoparkı hakkında ne düşünüyorsunuz? Daha önce ziyaret ettiniz mi, yoksa şimdi mi keşfetmek istersiniz? Yorumlarınızı bekliyorum! Unutmayın, her yorumunuz yeni bir keşfe ilham olabilir!

Merhaba! Ben Ceren Gezgin, dünyayı gezmeyi ve yeni yerler keşfetmeyi seven biriyim.Soy adım gibi gerçekten gezginim. Çocukluğumdan beri gezmeyi ve keşfetmeyi çok seviyorum. İlk kez 18 yaşında yurt dışına çıktım ve o günden beri farklı ülkeleri gezmeye devam ediyorum.Gezdiğim yerler arasında Türkiye, Avrupa, Asya ve Afrika'dan ülkeler var. Gezdiğim yerleri ziyaret ederken sadece turistik yerleri değil, yerel hayatı da deneyimlemeye çalışıyorum. Yerel halkla tanışıyor, onların kültürlerini ve yaşam tarzlarını öğreniyorum.Gezilerimi ve deneyimlerimi fiyatinedir.net sitesinde paylaşıyorum. Sitede ülke rehberi, şehir rehberi, gezilecek yerler, konaklama, ulaşım ve yeme-içme gibi konularda bilgiler bulabilirsiniz.Dünyayı benimle tanımanızı çok isterim. Farklı kültürleri, farklı yaşam tarzlarını ve farklı güzellikleri keşfetmenize yardımcı olmak istiyorum.

Yazarın Profili

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir