Merhaba sevgili gezgin dostlarım!
Bugün size bambaşka, masalsı bir yerden bahsedeceğim. Konya denilince aklınıza ilk ne geliyor? Benim aklıma genelde Mevlana Türbesi, enfes etli ekmeği ve tandır kebabı gelirdi. Ama yanılmışım! Konya, sadece kadim tarihiyle değil, aynı zamanda gizli bir cennetiyle de kalbimi fethetti: Konya Tropikal Kelebek Bahçesi! Avrupa’nın en büyük tropikal kelebek bahçesinin bu kadim şehirde olduğunu duyduğumda şaşırdım, gördüğümde ise hayran kaldım ve ülkem adına büyük bir gurur duydum.
Selçuklulara başkentlik yapmış, 12. ve 13. yüzyılların önemli isimlerine ev sahipliği yapan Konya, son yıllarda Kelebekler Vadisi Parkı ile adeta bir dönüşüm yaşamış. Toplam 385.000 metrekarelik bu devasa parkın içinde, 7.600 metrekarelik bir alan üzerine inşa edilmiş bu Aşkın Kanatları Konya Tropikal Kelebek Bahçesi’nin tam 1.600 metrekarelik kısmı, o nazik kanatların özgürce süzüldüğü bir uçuş alanı.
Aşkın Kanatları Altında Bir Rüya: Kelebek Bahçesi’nde Neler Var?
Daha binaya yaklaşırken bile etkileniyorsunuz. Kelebek kanadı şeklinde tasarlanmış bu devasa yapı, başlı başına bir mimari harikası. Tam 700 ton çelik ve bin 730 adet özel cam kullanılarak inşa edilmiş. Sadece mühendislik harikası değil, aynı zamanda bilimin de zirvesi! Kelebeklerin Konya’da doğal yaşamlarını sürdürebilmeleri için yaz kış 26 (±1) derece sıcaklık ve %80 (±5) nem oranı hassasiyetle ayarlanmış. Hatta UV ışınlarının maksimum geçişini sağlayan özel bir PVB malzeme kullanılmış ki, bu narin canlılar yönlerini kolayca bulabilsinler. Düşünsenize, bir kelebek için neler yapılmış!
İçeri adım attığım an, sanki başka bir boyuta geçtim. Çocuklara doğayı tanıtmak amacıyla yapıldığını bilsem de, itiraf etmeliyim ki benim gibi yetişkinleri bile çocuklaştıran bir atmosferi vardı buranın. Her yaştan insan, kelebeklerin rengarenk dansını hayret ve sevinç çığlıklarıyla izliyordu. Kaç kelebek vardı sayamadım belki ama onlarcası etrafımda süzülüyordu.
Nazlı nazlı çiçeklerin üstüne konuşlarını, bazen de havada adeta dans edişlerini izledim. Hatta erkek kelebeklerin dişilerini etkilemek için yaptıkları kur danslarını da öğrenmiş oldum. Tam bir doğa şöleni!
Renklerin Dansı ve Bilimin İzinde: Kelebekleri Yakından Tanıyalım
Girişte isterseniz fotoğrafınızı çekip, özel görsellerle birleştiriyorlar. Çıkışta beğenirseniz alabiliyorsunuz, beğenmezseniz siliniyor. Ne hoş bir uygulama! İçerideki nemli ve tropikal ortam, bitkiler ve kelebekler için adeta bir cennet. Genç ve güler yüzlü görevliler her adımda size yardımcı oluyor, tüm sorularınızı sabırla yanıtlıyorlar. Bu nazik rehberlik, deneyimi daha da güzelleştiriyor.
Yürüyüş yolları boyunca rengarenk çiçekler, yemyeşil bitkiler arasında ilerliyorsunuz. Yanınızdan minik bir dere akıyor, ufak şelalelerin su sesi ruhunuzu dinlendiriyor. Sanki kelebekler, ziyaretçilere poz veriyormuşçasına çiçeklerin ve kayaların üzerinde dinleniyorlardı. Tam bir huzur ve fotoğraf cenneti!
Bir anda başımın üzerinden süzülen siyah bir kelebek, yanımdaki yaprağa kondu. O an sanki bir rüyadaydım. Çiçeğin üzerinde dans eden bir kelebeği fotoğraflarken, onu ürkütmekten veya zarar vermekten çok korktum ama o hiç rahatsız olmadı. Bazı kelebeklerin çürük meyveleri sevdiğini bilmiyordum. Bahçenin çeşitli yerlerinde havadan sarkan tabaklarda meyve parçaları ve üzerlerinde keyif yapan kelebekler görmek ilginç bir deneyimdi.
Birçok yerde camekanlar içinde kelebek kozaları sergileniyordu. Üzerlerinde geldikleri ülkeler ve tarihler yazılıydı. Minik bir kelebeğin o koza içindeki mucizevi değişimine şahit olmak büyüleyiciydi.
Böcek Müzesi: Minik Dünyanın Gizemli Sakinleri
Kelebekler arasında yaptığım bu büyülü yürüyüş sona erdiğinde, yepyeni ve bir o kadar ilgi çekici bir bölümle karşılaştım: Böcek Müzesi! Burası, dünyanın farklı yerlerinden getirilmiş kelebek ve böceklerin gelişim süreçlerini, yaşam döngülerini ve şaşırtıcı özelliklerini sergileyen bir eğitim alanıydı. Canlı değillerdi belki ama gerçek olmaları, onlara dokunamasanız bile merakınızı daha da artırıyordu.
Camekanlar içinde özenle sınıflandırılmış kelebek koleksiyonları ve dokunmatik ekranlar özellikle çocukların ilgisini çekiyordu. Miniklerin boyuna göre ayarlanmış bu ekranlarda, dokunarak istediğiniz bilgilere ulaşabiliyor, farklı seçeneklerle bilimsel bir yolculuğa çıkabiliyordunuz. Oldukça öğretici ve interaktifti.
Burada öğrendiğim en ilginç bilgilerden biri ise ginandromorfizm oldu. Doğada 10.000 kelebekten sadece birinde görülen bu durum, hem dişi hem de erkek özellikler taşıyan kelebeklere deniyor. Konya Tropikal Kelebek Bahçesi’nde 18 Şubat 2017’de pupasından çıkan böyle özel bir kelebek, iki haftalık ömrünü tamamladığında müze koleksiyonuna dahil edilmiş. Vücudunun sol tarafı erkek (siyah karın ve siyah kanat), sağ tarafı ise dişi (sarı karın ve beyaz kanat) özellikler taşıyormuş. Ne kadar şaşırtıcı değil mi?
Yeşil ışıkların aydınlattığı koridorlardan geçerek, küre şeklindeki odacıklara giriyorsunuz. Her odada farklı bir böcek türüne ait görsel materyaller ve yine dokunmatik ekranlar mevcut. Ağaç dalları, yapraklar ve çiçekler arasına ustaca yerleştirilmiş böcekleri bulmak adeta bir hazine avı gibiydi. Bazıları o kadar iyi kamufle olmuştu ki, ‘bir tane daha buldum!’ diye sevinç çığlıkları atan çocuklara hak verdim. Yetişkinler bile camın dışından parmaklarıyla işaret ederek böcek arıyordu. Müzenin sonunda yer alan mini sinema salonunda ise kelebekler ve böceklerle ilgili sürekli film gösterimi yapılıyor. Bilimsel merakı olan her yaştan ziyaretçi için keyifli bir durak.
Bu eğitici ve keyifli gezinin finalinde, kelebek motifli hediyelik eşyaların satıldığı bir bölüm var. Hatıra olarak bir şeyler almak isterseniz, burada çok hoş seçenekler bulabilirsiniz. Bana göre bu müze ve benzeri eğitici alanlar her şehirde olmalı. Çocuklarımızın kapalı alışveriş merkezlerinde vakit geçirmek yerine, doğayı tanımalarına, merak ve hayal güçlerini beslemelerine olanak sağlamak çok önemli. Belki de geleceğin bilim insanları, burada attıkları minik adımlarla keşfe çıkacaklardır.
“Mevlana Şehrinde Bir Mucize: Konya Tropikal Kelebek Bahçesi Deneyimi” gibi diğer içeriklerimiz için keşfet kategorimize göz atabilirsiniz.
Ceren’den Gezi İpuçları: Konya Tropikal Kelebek Bahçesi Ziyaretiniz İçin!
- Bol Bol Fotoğraf Çekin: Kelebekler gerçekten çok fotojenik! Telefonunuzun veya fotoğraf makinenizin şarjının dolu olduğundan emin olun. Hızlı hareket eden bu güzellikleri yakalamak biraz pratik gerektirebilir.
- Rahat Ayakkabılar Tercih Edin: Kelebek Bahçesi ve Böcek Müzesi’nin yürüyüş yollarını keyifle keşfetmek için rahat ayakkabılar giymenizi şiddetle tavsiye ederim.
- Çocuklarınızla Birlikte Keşfe Çıkın: Özellikle Böcek Müzesi’ndeki dokunmatik ekranlar ve kamufle böcekleri arama oyunu, çocukların çok ilgisini çekecektir. Onların merak duygusunu beslemek için harika bir fırsat!
- Sabırlı Olun: Kelebeklerin çiçeklere konmasını veya dans etmesini beklerken acele etmeyin. Onları doğal hallerinde gözlemlemek, bu deneyimin en keyifli yanı.
Konya Tropikal Kelebek Bahçesi, şehrin beklenmedik güzelliklerinden biri. Eğer Mevlana Şehri Konya’yı ziyaret etmeyi düşünüyorsanız, burayı mutlaka listenize ekleyin. Özellikle ailece gezi yapmak isteyenler için hem eğlenceli hem de bilgilendirici harika bir durak. Siz de bu masalsı dünyayı deneyimlediniz mi? Yorumlarda benimle paylaşın veya henüz gitmediyseniz, hemen şimdi bir bilet alın ve kendinizi bu renkli rüyaya bırakın!
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:
Kapadokya’nın Büyülü Dokunuşu: Gökyüzünden Yerin Altına Unutulmaz Bir Macera Rehberi
Sofya Gezi Rehberi: Yakın Komşumuzun Kalbine Bir Yolculuk!
Plovdiv (Filibe) Gezi Rehberi: 2019 Avrupa Sanat Başkenti’nin Büyüleyici Sokaklarına Adım Atın!
