Merhaba sevgili gezginler! Bugün sizi, içime işleyen renkleri, huzurlu atmosferi ve binlerce yıllık tarihiyle Hint Okyanusu‘nun adeta bir gözyaşı damlası gibi duran incisine, Sri Lanka‘ya götürmek istiyorum. Hindistan’a sadece 31 km uzaklıkta olmasına rağmen, kendine has bir ruhu olan bu bağımsız ada ülkesi, tarihi boyunca sömürgeci devletlerin gözdesi olmuş, ancak II. Dünya Savaşı sonrası bağımsızlığını kazanarak genç bir cumhuriyet olarak yoluna devam etmiş.
Aslında uzun yıllar süren iç savaş ve doğal felaketlerle maalesef bir dönem içe kapanmış bir ülke Sri Lanka. Ancak son 10 yılda kapılarını dünyaya ardına kadar açtı ve gerçekten muhteşem bir gezi rehberi haline geldi. Biz de dört kişilik bir ekip olarak, bu cennet köşesini keşfetmek için aylar öncesinden planlarımızı yaptık, biletlerimizi aldık ve Ocak 2020‘de bu eşsiz maceraya atıldık. Hazır mısınız, gelin bu tropik ada ülkesini neden bu kadar sevdiğimi ve neler bulduğumuzu birlikte keşfedelim!
Neden Sri Lanka’ya Gitmeli, Neler Beklemeli?
Küçük bir ada ülkesi olmasına rağmen, Sri Lanka her köşesinde farklı bir dünya sunuyor. İşte bu yüzden burayı programınıza almanız için birkaç neden:
- Vize Kolaylığı: Türk gezginler için online veya kapıda sadece 10 dakika içinde bir aylık vize almak çok kolay.
- Bütçe Dostu: Avrupa ülkelerine kıyasla yeme içme ve konaklama oldukça ucuz. Özellikle otobüs ve tren yolculuğu seçenekleri cebinizi yormuyor.
- İletişim Engeli Yok: Uzun yıllar süren İngiliz sömürgesi geçmişi sayesinde halkın büyük bir kısmı İngilizce konuşuyor, bu da iletişimi çok kolaylaştırıyor.
- Güler Yüzlü İnsanlar: Halkı yabancılara karşı son derece saygılı, kibar ve sıcakkanlı. Büyük şehirler dışında güvenlik endişesi duymadan rahatça dolaşabilirsiniz.
- Her İlgi Alanına Hitap Ediyor: Tarih, kültür, din, doğa, deniz tatili, safari, yoga, ayurveda… Burada herkes için bir şeyler var!
- Efsanevi Tren Yolculukları: Sri Lanka‘da mutlaka deneyimlemeniz gereken bir şey varsa, o da dünyanın en güzel manzaralı tren yolculuğu hatlarından birinde yemyeşil çay tarlaları arasından geçmektir. Ulaşım için değil, sadece manzara için bile buna değer!
- Budizm’in Kalbi: Uzak Doğu’da Budizm kurallarının en sıkı uygulandığı ülkelerden biri olması, buraya ayrı bir sakinlik ve huzur katıyor.
Tabii ki, Budist tapınaklarını ziyaret ederken bazı kurallara dikkat etmek gerekiyor. Örneğin, diz üstü veya askılı kıyafetler giymemeli, tapınak yakınında ayakkabılarınızı çıkarmalı, Buda heykeline sırtınızı dönüp fotoğraf çektirmemelisiniz. Bunlar, bu huzurlu kültürde saygının bir göstergesi.
Ülke genelinde temizlik konusunda Hindistan kadar zorlanmadığımı belirtmeliyim. Yollar düzgün, trafik polisleri sayesinde sürücüler dikkatli. Ancak trafik soldan aktığı için araç kiralamak yerine yerel şoförlerle anlaşmak çok daha mantıklı ve rahat.
Kısa Bir Tarih Yolculuğu ve Genel Bilgiler
Sri Lanka‘nın tarihi M.Ö. 900’lere, Hindistan’dan gelenlerin Anuradhapura’yı kurmasına dayanıyor. Zengin doğal kaynakları ve stratejik konumu nedeniyle tarih boyunca Portekiz, Hollanda ve en son İngiliz sömürgesi olmuş. 1948’de bağımsızlığını kazandıktan sonra, 1972’de cumhuriyet yönetimine geçerek adını kutsal topraklar anlamına gelen Sri Lanka ile değiştirmişler. Eski adı olan Seylan, meşhur Seylan çayı ile hala hafızalarımızda.
Ne yazık ki, bağımsızlık sonrası da huzur bulamamış. Özellikle 1983-2009 yılları arasında yaşanan ve Tamil gerillalarının bağımsız devlet kurma çabalarıyla patlak veren kanlı iç savaş, ülkeye büyük zarar vermiş. Ardından 2004’teki tsunami felaketi de on binlerce can almış. Bu acılar nedeniyle Sri Lanka‘ya bazen “Hindistan’ın gözyaşı damlası” da deniyor. Ancak bugün, bu güzel ada toparlanmış, yaralarını sarmış ve tüm güzelliğiyle gezginleri ağırlıyor.
Yaklaşık 65.610 km² yüzölçümü ve 21 milyon nüfusu olan Sri Lanka‘nın para birimi Sri Lanka Rupisi (LKR). Milli geliri orta alt düzeyde olmasına rağmen, okuma yazma oranı %95 gibi oldukça yüksek! Halkın %70’i Sinhalalar, geri kalanı ise Tamil‘ler, Moors ve diğer Hint kökenli gruplardan oluşuyor. Din açısından %70 Budist, %12 Hindu, %9 Müslüman ve %7 Hristiyan inancına sahip. Resmi dilleri Seylanca ve Tamilce, ancak İngilizce de yaygın. Prizler 3 delikli, bu yüzden yanınızda dönüştürücü bulundurmak iyi bir fikir.
Tropik ada iklimi sayesinde yıl boyunca sıcaklık 22-23 derecenin altına düşmüyor. Seyahat için en uygun dönem ise güney ve orta bölgelerin gezileceği Aralık-Nisan ayları. Biz de bu yüzden Ocak ayını tercih etmiştik.
Sri Lanka İçinde Keşfe Çıkmak: Ulaşım ve Konaklama İpuçları
Ada İçi Ulaşım: Nasıl Gezmeli?
Sri Lanka‘ya ulaşım kolay, Colombo‘ya THY ile direkt veya diğer havayollarıyla aktarmalı uçabilirsiniz. Biz Katar Havayolları ile İzmir-Doha aktarmalı uçtuk ve gidiş dönüş 2300 TL gibi uygun bir fiyata biletimizi Eylül ayında almıştık. Toplam 10 saatlik rahat bir yolculuktu.
Manzaralı Tren Yolculuğu: Gözlerinizi Ayıramayacaksınız!
Tek başına seyahat eden veya bütçe dostu seçenekler arayan gezginler için tren yolculuğu ve otobüsler harika alternatifler. Özellikle Kandy – Nuwara Eliya – Ella güzergahındaki tren yolculuğu, kelimenin tam anlamıyla nefes kesici. Çay tarlaları, yemyeşil vadiler ve tüneller arasından geçen bu rota, ulaşım aracı olmaktan çok öte, başlı başına bir deneyim! Biletleri önceden rezerve etmenizi şiddetle tavsiye ederim.
Bizim Tercihimiz: Şoförlü Özel Araç Konforu
Ancak ben size kendi deneyimimizden yola çıkarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Eğer iki veya daha fazla kişiyseniz, özellikle dört kişi iseniz, şoförlü özel araç kiralamak Sri Lanka‘da hem çok yaygın hem de inanılmaz rahat bir seçenek. Biz bloglardan bulduğumuz Gune adında harika bir şoförle anlaştık. İki hafta boyunca havaalanından alınıp son gün tekrar bırakılacak şekilde, 780 dolar gibi bir ücreti dördümüz paylaştık. Bu fiyata şoförün tüm konaklama ve yeme içme masrafları da dahil oluyor, yani ekstra hiçbir sürpriz yok!
Gune sadece şoförümüz değil, aynı zamanda rehberimiz de oldu. Birlikte rotamızı şekillendirdik, otellerimizi seçtik. Bu sayede otobüs, tren yakalama derdine düşmeden, adanın her köşesini konforla keşfettik. Adeta VIP bir Sri Lanka gezisi yaptık ve bu deneyimi herkese tavsiye ederim!
Şehir içindeki kısa mesafeler için ise tuk-tuklar en sevimli ve pratik seçenek. Binmeden önce mutlaka pazarlık yapmayı unutmayın.
Nerede Konaklamalı: Bütçeden Lükse Seçenekler
Sri Lanka‘da konaklama seçenekleri oldukça çeşitli. Booking.com veya Agoda.com üzerinden yemyeşil çay tarlaları arasında lüks otellerden, deniz kenarındaki butik tesislere kadar her türlü seçeneği bulabilirsiniz. Biz genellikle temiz, güler yüzlü hizmet sunan 3 yıldızlı aile işletmelerini tercih ettik ve kahvaltı dahil olmasına özen gösterdik.
Sabahları Rotiler ve diğer özel hamur işleriyle mükellef yerel kahvaltılarla güne başlamak harikaydı! Gecelik iki kişilik odalar için 25-40 dolar arasında fiyatlar ödedik. Toplamda 13 gece için kişi başı yaklaşık 200 dolar gibi bir rakamla konakladık ki bu, Avrupa’da birkaç geceye ödeyeceğiniz bir ücret!
Ceren’den Gezi İpuçları: Sri Lanka’da En İyi Deneyimi Yaşayın!
Sri Lanka maceranızın kusursuz geçmesi için benden size birkaç kişisel tavsiye:
- Şoförlü Araç Kiralayın (Özellikle Gruplar İçin): Konfor, esneklik ve rehberlik açısından paha biçilmez. Maliyeti birkaç kişiye bölüştüğünüzde oldukça bütçe dostu oluyor. Yolculuk boyunca sadece manzaraya odaklanmanızı sağlıyor!
- Nuwara Eliya – Ella Tren Yolculuğunu Deneyimleyin: Ulaşım amacı gütmese bile, çay tarlaları ve vadiler arasından geçen bu tren yolculuğu, adanın en ikonik deneyimlerinden biri. Biletleri önceden alın ve pencere kenarına rezervasyon yapmaya çalışın!
- Yerel Lezzetlere Şans Verin: Özellikle Roti, Kottu ve Hopper gibi sokak lezzetlerini denemekten çekinmeyin. Seylan çayı eşliğinde yapılan yerel kahvaltılar, güne enerjik başlamanın en keyifli yolu!
- Değerli Taş Alışverişinde Sertifikaya Dikkat Edin: Eğer değerli taşlar veya mücevher almayı düşünüyorsanız, mutlaka devlet gözetimindeki, sertifikalı dükkanları tercih edin. Özellikle mavi safirler bu adaya özgü ve çok özel parçalar olabilir.
Sri Lanka Rotamız: 13 Günlük Efsanevi Bir Keşif
Sri Lanka gezisinde en önemli nokta, ayıracağınız süre ve rotanız. Bizim gibi uzak bir ülkeye tekrar gelme şansınız olmayabileceğini düşünerek, maksimum iki hafta ayırdık ve adanın mümkün olduğunca çok yerini koşturmadan gezmek istedik. Minimum 10 gün ayırmanızı kesinlikle öneririm.
Başkent Colombo‘nun sanayi ve ticaret merkezi yoğunluğundan kaçınarak, burayı son güne bıraktık. Havaalanından iner inmez doğrudan asıl görmek istediğimiz Kültür Üçgeni bölgesine, Sigiriya‘ya doğru yola çıktık.
Antik Başkentler ve Gizemli Kayalar: Kültür Üçgeni
Sigiriya‘da 3 gece kalarak çevreyi keşfettik. Buradan Anuradhapura ve Polonnaruwa gibi antik başkentleri ziyaret ettik. Elbette Sigiriya Kayası‘na tırmanarak muhteşem manzaralara tanık olduk ve dönüşte Sri Lanka‘ya özel bir Ayurveda masajı ile günün yorgunluğunu attık. Ardından Golden Temple ve Dambulla Royal Cave Temple gibi etkileyici Budist tapınaklarını gezdik, Matale’deki rengarenk Hindu tapınağını da pas geçmedik.
Kutsal Dişin Evi: Kandy’de Kültürel Rüzgarlar
Kandy‘de iki gece konakladık. Burada Buda’nın dişinin korunduğu meşhur tapınaktaki görkemli akşam törenini izlemek unutulmazdı. Ayrıca kültürel gösteriler, etnik halk dansları, mücevher müzesi, batik atölyesi ve yemyeşil Royal Botanik Bahçesi de bu şehrin sunduğu güzellikler arasındaydı.
Yemyeşil Çay Tarlaları ve Cennet Tren Yolculuğu: Nuwara Eliya ve Ella
Kandy‘den Nuwara Eliya‘ya doğru ilerlerken, yol boyunca çay bahçelerinde durup çay topladık, çay fabrikalarında Seylan çayının nasıl işlendiğini gördük ve mis gibi çaylarımızı aldık. Ramboda Şelalesi‘nin serin sularında ferahladık. 1800 metre rakımıyla Sri Lanka‘nın en yüksek şehri olan Nuwara Eliya‘da iki gece geçirdik. Gregory Gölü kıyısında Hollanda ve İngiliz stili şık evler arasında tekne gezintisi yaptık, Victoria Park‘ta uzun yürüyüşlerle doğanın tadını çıkardık.
Ve işte o an geldi! Nuwara Eliya‘dan Ella‘ya meşhur tren yolculuğu. Şoförümüz araba ile bizi beklerken, biz 3. sınıf vagonda bile olsa bu manzaraya kendimizi teslim ettik. Üç saat boyunca gözümüzü pencereden ayıramadık: çay tarlaları, pirinç tarlaları, tarçın ve hindistan cevizi ağaçları, yeşilin her tonu… Tünellerden, köprülerden geçerek gerçekten unutulmaz bir yolculuktu! Ella, Little Adam’s Peak‘e tırmanış ve Nine Arch Bridge‘de tren geçişini bekleyip raylar üzerinde yürüyüş gibi aktivitelerle dolu, tam bir gezgin kasabası. Burada iki gece konaklamak yeterli geldi.
Hint Okyanusu’nda Huzur: Mirissa, Unawatuna ve Tarihi Galle
Ella‘dan sonra güneye, sahilin sakinliğine indik. İlk durağımız Mirissa‘da iki gece, ardından Unawatuna‘da bir gece kalarak Hint Okyanusu‘nun turkuaz sularında yüzme keyfini yaşadık. Ocak ayının ortasında güneşin ve denizin tadını çıkarmak harikaydı!
Unawatuna‘dan yarım günlük bir gezintiyle tarihi Galle şehrine uğradık. Özellikle Dutch Fort adı verilen Hollanda sömürge döneminden kalma surlarla çevrili tarihi bölge, daracık sokakları, mimarisi ve kafeleriyle büyüleyiciydi. Burada Hint Okyanusu üzerinde muhteşem bir gün batımını izleyerek Sri Lanka gezisimize unutulmaz bir veda ettik.
Bu arada, Mirissa–Galle arasında meşhur “Stilt fishermen”ları, yani çubuklar üzerinde oturan balıkçıları da gördük. Ancak ilginç bir detay; bizim gittiğimiz dönemde balık avlama sezonu olmadığı için balıkçılar sadece turistlere poz veriyor ve bunun karşılığında ücret talep ediyorlardı. Uzaktan gizlice birkaç fotoğraf çekmek zorunda kaldık!
Başkent Colombo: Son Durak
Başkent Colombo‘yu son güne bıraktık. Unawatuna‘dan yola çıkıp öğlen ulaştığımız Colombo‘da, yoğun trafiğe ve karmaşaya rağmen bazı önemli yerleri ziyaret ettik. Kırmızı ve ilginç mimarisiyle Jumi Ul Alfar Mosque, Bellanwilla Rajamaha Viharaya Budist Tapınağı ve ferah Viharamadevi Parkı görülebilecek yerler arasındaydı. Gece geç saatteki dönüş uçağımıza kadar tüm günü Colombo‘da geçirdik.
Sri Lanka Mutfağı: Lezzet Şöleni
Sri Lanka mutfağı, Hindistan mutfağına benzer ancak bana göre daha zengin ve hijyen açısından daha güvenli geldi. Özellikle roti, kottu ve hopper gibi pirinç unundan yapılan hamur işleri muhteşemdi. Hindistan cevizi yağı ve bol baharat kullanılan yemekleri, deniz ürünleri ve tavuk ağırlıklıydı. Ve tabii ki, pirinç bu mutfağın vazgeçilmeziydi! Rice-Curry ve Dhal Bat gibi geleneksel lezzetler, yanında çeşitli soslarla adeta bir şölen sunuyordu. İngilizlerden kalma bir gelenek olarak, her yerde porselen demlik ve fincanlarda servis edilen nefis Seylan çayını yudumlamayı unutmayın!
Ne Almalı: Seylan Çayı ve Parlayan Taşlar
Sri Lanka‘dan alınacak ilk şey tabii ki Seylan çayı! Çay tarlalarını ziyaret ettiğinizde, fabrikalarda profesyonelce işlenmiş, sınıflandırılmış ve paketlenmiş çaylardan alabilirsiniz. Biraz daha uygun fiyatlı seçenekler için yerel marketlere de göz atabilirsiniz. Ama beni en çok şaşırtan, ülkenin değerli taşlar ve mücevher üretimi oldu. Özellikle mavi safirler, yakut, ametist ve ay taşı gibi taşlar burada çok popüler. Devlet gözetimindeki sertifikalı dükkanlardan gönül rahatlığıyla alışveriş yapabilirsiniz. Tarçın, karabiber gibi baharatlar, Ayurveda ürünleri, kremler ve ahşap maskeler de ilginizi çekebilir.
Peki, Neler Yapmadık?
Her gezide olduğu gibi, Sri Lanka‘da da zaman ve ilgi alanlarımıza göre bazı şeyleri pas geçtik:
- Safari Park Gezisi: Geçen yıl Nepal’de harika bir safari deneyimi yaşadığımız için, bir sonraki safarimizi Afrika’ya saklamaya karar verdik.
- Fil Yetimhanesi: Bakıma muhtaç fillerin bulunduğu yetimhaneyi, duygusal nedenlerle özellikle ziyaret etmek istemedik.
- Balina Gözlem Turu: 50 dolar ödeyip dalgalı denizde balinaları görememe ihtimalini göze almak istemedik.
- Big Adam’s Peak Tırmanışı: Little Adam’s Peak‘e tırmanış bize yetti. Zaten birçok bölgede uzun yürüyüşler ve tırmanışlar yaptığımız için, daha zorlu olan Big Adam’s Peak‘i dağcılara ve trekkingcilere bıraktık.
“Sri Lanka Gezi Rehberi: Hint Okyanusu’nun İncisiyle Tanışın” gibi diğer içeriklerimiz için keşfet kategorimize göz atabilirsiniz.
Son Söz: Sri Lanka Sizi Bekliyor!
Sri Lanka, düşündüğümüzden çok daha fazlasını sundu bize. Kuruluşundan günümüze uzanan sarayları, tapınakları, müzeleri ve yemyeşil doğasını keşfettik. Çay tarlalarında çay topladık, pirinç tarlalarını dolaştık, efsanevi Aslan Kayası‘na tırmandık. Dünyanın en güzel manzaralı tren yolculuğunu yerel halkla birlikte yaşadık. Budist tapınaklarında törenlere katıldık, şelalelerde serinledik, Ocak ayında Hint Okyanusu‘nun dalgalarında yüzdük.
Son 10 yılda dünyaya açılan bu yemyeşil, halkının Budizm‘den gelen sakinliği ve güveniyle okyanusun ortasında duran bu bozulmamış, huzurlu ülkeyi, farklı kültürler ve değişik renkler arayan tüm gezginlere **geç kalmadan ziyaret edin** demek isterim.
Peki ya sizin Sri Lanka hayalleriniz neler? Bu büyüleyici adayı ziyaret etmeyi düşünüyor musunuz? Yorumlarda benimle paylaşmayı unutmayın, belki bir sonraki maceranız için size ilham verebilirim!
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:
Vietnam’ın İmparatorluk Kalbi Hue: Zamanın Durduğu Şehirde Bir Keşif Yolculuğu
Pokhara Gezi Rehberi: Himalaya’nın Eteklerinde Huzurun ve Macera Dolu Nepal’i Keşfedin!
Nepal’in Kalbinde Vahşi Bir Rüyaya Yolculuk: Chitwan Safari Park Deneyimim!
