Merhaba gezgin dostlarım!
Her seyahatimde yeni bir kapı aralar, yeni hikayeler dinler ve kalbime dokunan anılar biriktiririm. İşte o anılardan bir yenisi de Azerbaycan’ın, benim için çok özel bir şehir olan Gence‘sinde gizliydi. Türk milletinin büyük lideri Atatürk’e duydukları saygıyı bir bulvarlarına ismini vererek gösteren bu kadim şehir, beni adeta büyüledi.
Bu şehir, sadece fiziki coğrafyasıyla değil, ruhuyla da geniş ve cömert bir diyar. Burada karşılaştığım her insan, ‘kardeş’ kelimesinin sıcaklığını iliklerime kadar hissettirdi. Misafirperverlikleri, samimiyetleri ve yardımseverlikleriyle Gence, adeta bir kucak açtı bana. Hazırsanız, gelin bu dost canlısı şehri birlikte keşfedelim ve neden Gence gezi rehberinizde mutlaka olması gerektiğini anlayalım.
Gence’nin Köklü Geçmişi ve Kültürel Zenginliği: Asırlara Meydan Okuyan Bir Şehir

Azerbaycan’ın ikinci büyük şehri bu canlı merkez, bir milyonu aşkın nüfusuyla capcanlı bir yaşam sürüyor. Ama onun hikayesi bugünden çok daha öncesine, tam 5. yüzyıla kadar uzanıyor. Adının “geniş, bol” anlamına gelen “gan” sözcüğünden geldiği rivayet edilen bu topraklar, Dede Korkut Hikayeleri’nde bile kendine yer bulmuş.
Geçmişine baktığımızda, Gence tarihi Osmanlı’dan İran’a, Rus Çarlığı’ndan Sovyetler Birliği’ne uzanan çalkantılı, ancak bir o kadar da dirençli bir mücadeleyi anlatıyor. Şehir, farklı dönemlerde isim değişiklikleriyle de anılmış; 1804’te Yelizavetpol, 1935-1989 arasında Kirovabad… Ama ne olursa olsun, bu kadim şehir her zaman kendi kimliğini korumayı başarmış. Hatta 1918-1920 yılları arasında kısa bir dönem de olsa Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’ne başkentlik yapması, Gence’nin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Bugün, o ilk parlamentonun toplandığı bina Azerbaycan Devlet Tarım Üniversitesi olarak capcanlı yaşamına devam ediyor.
Şehrin Gence kültürü denince akla gelen ilk şeylerden biri de sanatsal ve ekonomik mirası. Kür Nehri’nin güneyindeki verimli topraklar, burayı uzun süre sanayi ve ticaret merkezi yapmış. Özellikle metalurji, alüminyum ve bakır madenciliği burada büyük tesislerle hayat bulmuş. Porselen sanayi ve nesiller boyu süregelen ipekçilik de Gence’nin geleneksel el sanatları arasında önemli bir yer tutuyor. Bir zamanlar Kafkasların en popüler halı pazarlarından birine ev sahipliği yapan bu bölge, geometrik desenli, el dokuması halılarıyla da meşhur. Şirvan, Karabağ ve Kazak halılarının en güzel örneklerini burada görebilirsiniz.
Türkçe’nin Tatlı Tınıları ve Samimi İnsanlar: Gence’de Kendinizi Evinizde Hissedeceksiniz
Azerbaycanlı kardeşlerimizle aramızda bir dil birliği olsa da, şive ve bazı kelimelerin farklı anlamları zaman zaman tatlı sürprizlere yol açabiliyor. Mesela, ilk başta bazı sohbetleri tam olarak anlamakta zorlandığımı itiraf etmeliyim! Ama merak etmeyin, Türk televizyonlarını yakından takip ettikleri için onlar bizi çok rahat anlıyorlar. İşte size Gence’de işinize yarayacak birkaç kelime:
- Merhaba – Salam
- Teşekkür ederim – Sağ ol
- Pardon – Üzr isteyirem
- Lütfen – Xahiş edirem
- Evet – Beli
- Hayır – Yox
- Para – Pul
- Yardım edin – Kömek edin
- Anlamadım – Başa düşmedim
- Bu kaçadır – Bu neçeyedi
Bu ufak dil farklılıkları bile sohbetlerinize ayrı bir renk katacak. İnanın bana, Gence insanı o kadar candan ve güleryüzlü ki, kendinizi hiç yabancı hissetmeyeceksiniz.
Gence Gezilecek Yerler: Her Köşede Bir Keşif, Her Durakta Bir Hikaye
Gürcistan-Azerbaycan sınırındaki Kırmızı Köprü’den geçip, Manat’ımı bozdurduktan sonra, Gence’ye giden bir araçla pansiyonumun yolunu tuttum. Tarihi Cevat Han Caddesi üzerindeki pansiyonum, Gence gezilecek yerlerin kalbine yakınlığıyla oldukça avantajlıydı. Gelin, benim adım adım gezdiğim bu güzel şehrin en özel noktalarına birlikte göz atalım:
Tarihin İzinde Bir Yürüyüş: Cevad Han ve Şah Abbas Kompleksi
İlk durağımdan biri, şehir için büyük önem taşıyan Şair Nizami Gencevi Heykeli oldu. 12. yüzyılın bu büyük şairi, “Leyla ile Mecnun” ve “Hüsrev ile Şirin” gibi ölümsüz eserlerin yazarı. Genceliler için Nizami, bir gurur kaynağı ve şehirde heykeli, anıtı ve hatta mezarı bulunuyor.
Ardından kendimi bir anda şehrin tarihi merkezinde, Şah Abbas Kompleksi‘nin ortasında buldum. Burada dikkatimi çeken ilk yapı, zarif çifte minareleriyle gökyüzüne süzülen Cuma Camii oldu. 17. yüzyılın başlarında Şah I. Abbas tarafından yaptırılan bu cami, kırmızı tuğlaları ve ilgi çekici işlemeleriyle mimari bir şaheser. Külliyesinde hamam, medrese ve mezarlık da barındırıyor.
Cami’nin hemen yanı başında ise Cevad Han Türbesi yükseliyor. 1804’te Rus ordusuna karşı Gence’yi kahramanca savunan Cevad Han ve üç oğlu, bu topraklarda şehit düşmüş. Onun “Gence’nin anahtarlarını size vermektense ölmeyi tercih ederim” sözü, bu şehrin direniş ruhunu adeta özetliyor. Bu tuğla örgülü türbe, Gence’nin onurlu geçmişine bir saygı duruşu niteliğinde. Kompleksin içinde ayrıca kadın ve erkek girişleri ayrı inşa edilmiş tarihi Çökek Hamamı da yer alıyor. Burası, Gence’nin en çok ziyaret edilen noktalarından biri.
Modern Gence’nin Yüzü: Parklar, Müzeler ve İlginç Yapılar
Tarihi dokunun yanı sıra, Gence modern yüzüyle de sizi şaşırtacak. Buradaki modern yapılar, sadece Gence tarihi değil, aynı zamanda modern yaşamın izlerini de taşıyor.
- Haydar Aliyev Parkı: Azerbaycan’ın ve Kafkasların en büyük, dünyanın ise beşinci en büyük parkı! 450 hektarlık bu devasa alanda kafelerden eğlence merkezlerine, bisiklet kiralama alanlarından amfi tiyatroya kadar her şeyi bulabilirsiniz. Özellikle 38 metre yüksekliğindeki Zafer Takı, ışıklandığında ayrı bir güzelliğe bürünüyor.
- Şişe Ev (Butulka Ev): Gence’nin en ilginç mimari yapılarından biri! 1966-1967 yıllarında İbrahim Caferov tarafından, İkinci Dünya Savaşı’nda kaybolan kardeşinin anısına, tam 48.000 cam şişe kullanılarak inşa edilmiş. Gerçekten görülmeye değer ve Gence gezilecek yerler listemdeki en dikkat çekici duraklardan biri.
- Mahsati Ganjavi Merkezi: Bu kültür merkezinde, 12. yüzyılın önemli şairlerinden Mahsati Ganjavi’nin hayatına ve eserlerine dair sergileri gezebilirsiniz. Ulusal kıyafetler, sanat galerileri ve minyatürler eşliğinde harika bir kültürel deneyim sunuyor.
- Gence Tarih ve Etnoğrafya Müzesi: Atatürk Bulvarı üzerindeki bu müze, şehrin köklü tarihini ve zengin etnoğrafik yapısını sergiliyor. İçerideki eserler ve rehberin coşkulu anlatımıyla kendinizi bir zaman yolculuğunda bulacaksınız. Özellikle Türk büyüklerine verdikleri değerle sergilenen fotoğraflar beni çok etkiledi.
- Han Bağı: Gence’nin son hanı Cevad Han anısına isimlendirilen bu tarihi park, Kafkasların en eskilerinden biri. Şehrin merkezinde nefes almak, dinlenmek ve yeşillikler içinde vakit geçirmek için harika bir yer.
Bunların yanı sıra, Atatürk Bulvarı üzerindeki eski Parlamento binası (şimdi Azerbaycan Devlet Tarım Üniversitesi), restore edilen Opera Binası, Lutheryan Kilisesi (şimdiki Devlet Kukla Tiyatrosu) ve Alexander Nevsky Rus Ortodoks Kilisesi de Gence’nin gezilecek yerleri listenizde mutlaka olmalı. Ayrıca, yol üzerindeki heykellerle süslü Akademi Müzesi ve görkemli Gence Devlet Üniversitesi binaları da dikkat çekiciydi.
“Gence Gezi Rehberi: Azerbaycan’ın Saklı Cenneti ve Zengin Tarihiyle Tanışın” gibi diğer içeriklerimiz için keşfet kategorimize göz atabilirsiniz.
Ceren’den Gence Gezi İpuçları
- Ulaşım Kolaylığı: Şehir içi ulaşımda taksiler oldukça uygun fiyatlı. Eğer sınır kapısından geliyorsanız, şoförünüzle anlaşarak sizi doğrudan konaklayacağınız yere bırakmasını isteyebilirsiniz. Küçük bir ek ücretle rahat edersiniz.
- Dil Bariyerini Aşın: Azerbaycanlılar Türk dizilerini çok izledikleri için sizi rahatlıkla anlarlar. Siz de yukarıda verdiğim temel kelimelerle iletişime geçmeye çalışın. Birkaç kelime Azerice konuşmanız, yerel halkla bağ kurmanızı daha da kolaylaştıracak ve samimi sohbetlere kapı aralayacaktır.
- Halı ve İpek Alışverişi: Gence kültürü denince akla gelen en önemli el sanatlarından biri halıcılık ve ipekçilik. Şehirden ayrılmadan önce, geleneksel Gence halılarından veya ipek ürünlerinden kendinize ya da sevdiklerinize otantik bir hediye almayı düşünebilirsiniz. Pazarlık yapmayı unutmayın!
Gence, sadece tarihi ve kültürel zenginlikleriyle değil, aynı zamanda sıcakkanlı insanlarıyla da aklımda yer etti. Sokaklarında dolaşırken karşılaştığım her gülümseme, her yardımsever tavır, bu şehri benim için daha da özel kıldı. Özellikle Atatürk’e gösterdikleri sevgi ve saygı, beni derinden etkiledi.
Umarım bu Gence gezi rehberi, sizin de bu güzel şehre bir an önce bilet alıp yola çıkmanıza ilham olur. Gidin, görün, yaşayın ve kendi Gence hikayenizi yazın!
Siz de Gence’yi ziyaret ettiniz mi? Deneyimlerinizi ve favori noktalarınızı yorumlarda benimle paylaşmayı unutmayın!
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:
Indochine: Vietnam’ın Ruhunu Keşfetmek İçin Zamanda Yolculuk Yapacağınız Bir Gezi Filmi!
Filmlerin Işığında Lizbon: Beyaz Kent’ten Hayallerin Ötesine Bir Portekiz Macerası
