Sevgili okuyucularım, ben Dr. Seren Korkmaz. Hekimlik pratiğimde ve sağlık yazılarımla, sizleri karmaşık tıbbi bilgilerle değil, anlaşılır ve güven veren bir dille buluşturmayı hedefliyorum. Bugün, pek çok kişinin ‘neden kilo veremiyorum?’ diye düşündüğü, özellikle kadınlar arasında yaygın bir durum olan Haşimato hastalığına odaklanacağız. İnatçı kilolarınızın, yediklerinize dikkat ettiğiniz halde artan kilonuzun arkasında tiroid bezinizin sessizce yatan bir problemi olabilir mi?
Haşimato Nedir ve Neden Kilo Vermeyi Zorlaştırır?
Haşimato Hastalığı, tiroid bezinin bağışıklık sistemimiz tarafından yanlışlıkla yabancı bir tehdit olarak algılanıp saldırıya uğraması sonucu ortaya çıkan otoimmün bir hastalıktır. Boğazımızda bulunan ve vücudumuzun adeta orkestra şefi gibi çalışan tiroid bezi, T3, T4 ve TSH gibi hayati hormonlar üretir. Bu hormonlar, metabolizma hızımızdan vücut ısımızın dengelenmesine, protein sentezinden enerji tüketimine kadar pek çok önemli süreçte görev alır.
Peki, Haşimato neden kilo vermeyi bu kadar zorlaştırıyor? Hastalığın en yaygın görülen formlarından biri olan Hipotiroidi (tiroid bezinin yetersiz çalışması durumu), metabolizma hızımızı ciddi şekilde yavaşlatır. Vücudumuz gıdaları enerjiye çevirmekte zorlanır, yağ yakımı ve protein sentezi olması gerektiği gibi gerçekleşmez. Bu durum, bedenimizin kilo almaya daha meyilli hale gelmesine ve verdiğimiz kiloları geri almamıza neden olur. İşte tam da bu yüzden, hastalarımın ‘yemediğim halde kilo alıyorum’ veya ‘ne yapsam da kilo veremiyorum’ şikayetlerinin altında sıkça Haşimato sendromunu görüyoruz.
Haşimato Belirtileri: Sadece Kilo mu Var?
Haşimato, ne yazık ki sadece kilo sorunlarıyla kendini göstermez; çoğu zaman sinsi ilerleyişiyle farklı şikayetlerle karşımıza çıkabilir. Benim birçok hastamda gözlemlediğim gibi, demir eksikliği veya kansızlık gibi durumlarla benzer belirtiler verebilir. Eğer sizde de aşağıdaki durumlar varsa, bir hekimle görüşmeniz tiroid sağlığınız için önemli bir adım olacaktır:
- İnatçı kilo alma ya da tam tersi açıklanamayan kilo kaybı
- Kilo vermekte veya almakta sürekli güçlük
- Kronik yorgunluk ve enerji düşüklüğü
- Uyku düzeninde bozukluklar
- Saç dökülmesi ve tırnak kırılması
- Ciltte solukluk ve kuruluk
- Gözlerde canlılık kaybı veya dışarı doğru belirginleşme
- Sık hastalanma, bağışıklık sisteminde zayıflama
- Kalp çarpıntısı, ritim bozuklukları
- Sindirime bağlı sorunlar (kabızlık veya ishal)
- Depresyon eğilimi ve ruh hali değişiklikleri
Haşimato ile Kilo Vermenin Püf Noktaları
Haşimato ile mücadele ederken kilo verme sürecini yönetmek, sabır ve doğru yaklaşımlar gerektirir. Benim hastalarıma her zaman anlattığım gibi, bu süreçte en temel prensip, metabolizma hızınızı destekleyecek, bağırsak sağlığınızı iyileştirecek ve iltihabı azaltacak kişiselleştirilmiş bir beslenme planı oluşturmaktır. Çünkü yavaşlayan metabolizma, çoğu zaman bağırsak sağlığını da olumsuz etkileyerek kabızlık gibi sorunlara yol açar ve kilo vermeyi daha da zorlaştırır.
Peki, Haşimato’da nasıl bir yol izlemeliyiz?
- Kişiye Özel Beslenme Planı: Her birey farklıdır. Metabolizma hızınızı ve hormonal dengenizi göz önünde bulunduran, bir uzman diyetisyen tarafından size özel hazırlanmış bir beslenme programı, başarının anahtarıdır.
- Bağırsak Sağlığına Odaklanın: Lif oranı yüksek, sebze ve meyve ağırlıklı bir diyetle bağırsak floranızı desteklemek, sindirim sisteminizin düzenli çalışmasını sağlayarak kilo kontrolünü kolaylaştırır.
- Bol Su Tüketimi: Günde en az 2.5 litre su içmek, metabolizmanızın düzgün çalışması ve toksinlerin atılması için hayati öneme sahiptir.
- Düzenli Egzersiz: Haftanın çoğu günü en az 30-45 dakikalık tempolu yürüyüşler gibi düzenli fiziksel aktivite, metabolizma hızınızı artırarak kilo verme sürecine önemli katkı sağlar.
- Beslenme İçeriğinde Dikkat Edilmesi Gerekenler:
- Gluten ve Süt Ürünleri: Birçok Haşimato hastasında hassasiyet görüldüğü için, belirli bir süre beslenmeden çıkarılması semptomların hafiflemesine yardımcı olabilir.
- Rafine Şeker ve İşlenmiş Gıdalar: İltihabı artıran ve hormonal dengeyi bozan bu gıdalardan kesinlikle uzak durmalıyız.
- Soya: Tiroid fonksiyonlarını olumsuz etkileyebileceği için soya ve soya ürünlerinden kaçınmak faydalı olabilir.
- İyot Dengesi: İyot, tiroid hormonları için önemlidir ancak aşırı alımı da zararlı olabilir. Doktor kontrolünde ve gerekirse takviye ile dengeli iyot alımına dikkat edilmeli.
- Guatrojen Besinler: Çiğ lahana, brokoli gibi turpgiller, yüksek miktarda çiğ tüketildiğinde tiroid fonksiyonlarını etkileyebilir. Bu besinleri pişirerek tüketmek veya belirli bir süre sınırlamak faydalı olabilir.
Unutmayın, bu bir diyet listesinden çok, sağlıklı yaşam alışkanlıklarını benimseme sürecidir. Benimle çalışan birçok Haşimato hastası, kişiselleştirilmiş yaklaşımlarla hem ideal kilolarına ulaştılar hem de yaşam kalitelerini artırdılar. Bu başarı hikayeleri, doğru adımlarla her şeyin mümkün olduğunu gösteriyor.
Dr. Seren’den Sağlık İpuçları
- Bir Uzmana Danışın: Kilo verme yolculuğunuzda tiroidinizin etkisini anlamak ve size özel bir yol haritası çizmek için mutlaka bir endokrinoloji uzmanı ve/veya uzman diyetisyenden destek alın. Kendi kendinize diyet denemelerinden kaçının.
- Bağırsaklarınıza İyi Bakın: Bol lifli gıdalar tüketerek, yeterli su içerek ve probiyotiklerle bağırsak sağlığınızı destekleyin. Sağlıklı bir bağırsak, sağlıklı bir metabolizmanın temelidir.
- Stresi Yönetin: Stres, otoimmün hastalıkları tetikleyebilir ve hormonal dengeleri bozabilir. Meditasyon, yoga veya doğa yürüyüşleri gibi yöntemlerle stresi yönetmeyi öğrenmek, Haşimato ile mücadelede önemli bir adımdır.
Sevgili okuyucum, Haşimato ile yaşamak zorlu olsa da, doğru bilgi ve profesyonel destekle hem ideal kilonuza ulaşabilir hem de yaşam kalitenizi önemli ölçüde artırabilirsiniz. Unutmayın, bedeniniz sizin en değerli varlığınızdır ve ona iyi bakmak sizin elinizde. Sağlıklı bir gelecek için ilk adımı atmaya hazır mısınız? Bilgi ve destek için benimle veya güvendiğiniz bir sağlık uzmanıyla iletişime geçmekten çekinmeyin.
