Sevgili okuyucularım, birçoğunuzun yakından tanıdığı, her ay belli bir dönemde hayatımızı etkileyen bir konuya değineceğiz bugün: Regl Öncesi Sendromu, yani kısaca PMS. Ben bir hekim olarak, hastalarımdan sıkça duyduğum şikayetler arasında PMS’in ne kadar yaygın olduğunu ve kadınların bu dönemde ne kadar zorlandığını çok iyi biliyorum. Hormonal değişimlerin tetiklediği bu dönemde vücudumuzda su tutulması, ödem, göğüslerde hassasiyet ve hatta el-ayak şişkinlikleri gibi fiziksel belirtiler ortaya çıkabiliyor. Tartıya çıktığımızda gördüğümüz 1-3 kiloluk artış ise motivasyonumuzu daha da düşürüp stres seviyemizi artırabiliyor. Ama unutmayın, bu durum geçici ve tamamen normal! İşte tam da bu noktada, beslenmenin sihirli dokunuşu devreye giriyor. Doğru beslenme alışkanlıklarıyla bu dönemi çok daha rahat atlatabileceğinizi size güvenle söyleyebilirim.
Bu yazıda, PMS dönemindeki semptomları hafifletmek, tatlı krizlerini yönetmek ve kendinizi daha iyi hissetmek için uygulayabileceğiniz beslenme stratejilerini derinlemesine inceleyeceğiz. Hazırsanız, gelin birlikte bu dönemi en sağlıklı şekilde nasıl geçireceğimize bakalım.
PMS Döneminde Vücudunuzun İhtiyaçları: Dengeli Beslenmenin Gücü
Regl öncesi sendromu yaşayan kadınlar olarak, vücudumuzun bu özel dönemdeki ihtiyaçlarını anlamak ve ona göre beslenmek, semptomları önemli ölçüde hafifletmemizi sağlayabilir. Dengeli ve iyi düşünülmüş bir beslenme planı, kan şekerinizin dengede kalmasına ve enerjinizin sabit seyretmesine yardımcı olur. Benim hastalarıma her zaman vurguladığım gibi, bu dengenin anahtarı; protein, sağlıklı yağlar, kompleks karbonhidratlar, lif, vitamin ve mineral açısından zengin yiyecekleri beslenme düzeninize dahil etmekten geçer.
Tok Kalın ve Kan Şekerinizi Dengeleyin: Protein ve Lifin Önemi
PMS döneminde sıkça karşılaştığımız ani açlık atakları ve tatlı krizleriyle başa çıkmak için protein ve lif içeriği yüksek gıdalar adeta kurtarıcımız oluyor. Protein, tokluk hissini artırarak gereksiz atıştırmalıkların önüne geçerken, kan şekerinizin de daha dengeli seyretmesine yardımcı olur. Bu dönemde sofralarınızda tavuk, hindi, balık, yumurta veya bitkisel protein kaynaklarından tofu gibi besinlere daha fazla yer vermenizi öneririm.
Lif ise sindirim sağlığımızın vazgeçilmezidir. Yeterli lif alımı, PMS döneminde sık görülen kabızlık gibi şikayetleri hafifletirken, aynı zamanda kan şekerinin aniden yükselip düşmesini engeller. Karabuğday ekmeği, kepekli tahıllar, bolca sebze ve meyve, chia tohumu ve keten tohumu gibi lif zengini gıdaları beslenmenize eklemek, kendinizi çok daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır.
Tatlı Krizleriyle Başa Çıkmak ve Sıvı Alımının Önemi
Ah, o tatlı krizleri! PMS döneminde tatlıya olan düşkünlüğün artması çok normal. Ancak burada önemli olan, doğru alternatifleri seçmek. Yüksek şekerli, işlenmiş tatlılar yerine, kan şekerini daha yavaş yükselten ve besleyici değeri yüksek seçeneklere yönelmeliyiz. Ben hastalarıma sıkça, taze veya dondurulmuş meyveler, şekersiz sorbeler, en az %72 kakao içeren bitter çikolata, yulaf lapası üzerine eklenmiş meyve dilimleri veya fındık/fıstık ezmeleri gibi sağlıklı alternatifleri denemelerini tavsiye ediyorum.
Vücudumuzun bu dönemde su tuttuğunu ve ödem yaptığını biliyoruz. İşte bu yüzden yeterli sıvı alımı hayati önem taşıyor! Bol su içmek, hem vücudumuzdaki fazla suyun atılmasına yardımcı olur hem de enerji seviyelerimizi yükseltir. Benim genel önerim, kilogram başına en az 30 ml su tüketmeniz yönündedir. Unutmayın, su sadece susuzluğumuzu gidermekle kalmaz, aynı zamanda vücudumuzun detoks sürecine de destek olur.
Son olarak, kafein ve alkol tüketimi konusunda dikkatli olmanızı rica ediyorum. Bu maddeler, PMS semptomlarını kötüleştirebilir ve vücuttaki su tutulumunu artırabilir. Eğer tüketiyorsanız, ölçülü olmaya özen gösterin ve mümkünse bu dönemde bitki çayları veya sodalı içecekler gibi daha hafif alternatiflere yönelin.
“PMS Döneminde Beslenme Rehberi: Şikayetleri Azaltmak Elinizde!” gibi diğer içeriklerimiz için sağlık kategorimize göz atabilirsiniz.
Dr. Seren’den Sağlık İpuçları
- Kan Şekerinizi Stabil Tutun: Gün içerisinde düzenli ve küçük öğünler tüketerek, özellikle kompleks karbonhidrat ve protein içeren besinlerle kan şekeri dalgalanmalarını engelleyin. Bu, ani açlık krizlerini ve tatlı isteğini azaltacaktır.
- Su İçmeyi Alışkanlık Haline Getirin: Yanınızda her zaman bir su şişesi bulundurun ve gün boyunca küçük yudumlarla su içmeyi unutmayın. Sade suya ek olarak, ödem atmaya yardımcı olabilecek maydanoz veya nane içeren detoks suları ya da bitki çayları da tercih edebilirsiniz.
- Sağlıklı Tatlı Alternatifleri Keşfedin: Buzdolabınızda veya kilerinizde her zaman taze veya kuru meyveler, bir kare bitter çikolata ya da ev yapımı yulaf ezmeli kurabiyeler gibi sağlıklı tatlı seçenekleri bulundurun. Ani gelen tatlı krizlerinde bu seçenekler kurtarıcınız olacaktır.
Sevgili okuyucularım, regl öncesi sendromu (PMS) şikayetlerini beslenmeyle yönetmek ve hafifletmek sandığınızdan daha kolay olabilir. Doğru beslenme alışkanlıkları ve basit yaşam tarzı değişiklikleriyle bu dönemi kendiniz için çok daha konforlu hale getirebilirsiniz. Unutmayın, vücudunuzun sesini dinlemek ve ona iyi bakmak en büyük önceliğiniz olmalı.
Eğer semptomlarınız şiddetliyse veya beslenme alışkanlıklarınızda köklü değişiklikler yapmayı düşünüyorsanız, bir sağlık uzmanına veya beslenme uzmanına danışmaktan çekinmeyin. Ben Dr. Seren Korkmaz olarak, her zaman sağlıklı ve dengeli bir yaşam sürmeniz için yanınızdayım. Sağlıkla kalın!
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:
Vejetaryenlikten Veganlığa: Bitkisel Odaklı Beslenme Tarzları Rehberi
Beynimiz Sandığımızdan Daha Yakın: Bağırsaklarımız, İkinci Beynimiz!
SİBO ve Beslenme: Bağırsak Sağlığınızı Yeniden Dengeleme Rehberi
