Diyete Başlamadan Önce Kendinize Sormanız Gerekenler
“Kilo aldım diyete başlıyorum!” veya “ay çok kilo almışsın!” gibi cümleler, hepimizin etrafında sıkça duyduğu ifadeler, değil mi? Bazen bu cümleler, hele ki samimiyet dozu yüksek olan toplumumuzda, farkında olmadan bedeni aşağılama (body shaming) boyutuna ulaşabiliyor ve kişide derin psikolojik etkiler bırakabiliyor. Ben, Dr. Seren Korkmaz olarak, bu tür dış motivasyonların sürdürülebilir bir sağlıklı yaşam için doğru başlangıç noktası olmadığını düşünüyorum.
Eğer diyete başlama kararı aldıysanız, öncelikle aynaya bakın ve kendinize şu önemli soruları yöneltin:
- Neden kilo vermek istiyorum? Gerçekten ben mi buna ihtiyaç duyuyorum, yoksa çevremdeki kişilerin baskısı veya yorumları yüzünden mi?
- Kaç kilo vermek istiyorum? Olmam gereken ideal kiloyu biliyor muyum?
- Kronik bir hastalığım var mı, veya olabilir mi?
Bu soruların cevapları, sadece bir diyet listesine başlamaktan çok daha fazlası; kilo kontrolü yolculuğunuzun temelini oluşturur. Unutmayın, bu yolculukta pusulanız kendi iç sesiniz ve sağlığınız olmalı.
Profesyonel Rehberlik: Neden Vazgeçilmez?
Hayatımızdaki birçok konuda olduğu gibi, sağlıklı kilo verme sürecinde de uzman desteği paha biçilmezdir. Benim hastalarıma sıkça anlattığım gibi: kilo almak aslında bir yan etkidir. Asıl mesele, kiloya neyin neden olduğunu bulmaktır. Diyetle kilo verilmez, önemli olan altta yatan sorunu çözmektir.
Piyasada gördüğünüz şok diyetler, mucizevi formüller veya kulaktan dolma bilgilerle yapılan denemeler, genellikle kısa vadeli sonuçlar verir ve maalesef çoğunlukla “yo-yo etkisi” dediğimiz kısır döngüye yol açar. Ben, bilimsel veriler ışığında, sizin fizyolojinize ve yaşam tarzınıza uygun, sürdürülebilir bir beslenme planı oluşturarak sağlığınıza kavuşmanızı hedeflerim. Bu plan, bir yasaklar listesi değil, sağlığınıza hizmet eden kişiye özel bir reçetedir.
Diyete Başlamak Neden Zor Geliyor ve Nasıl Kolaylaşır?
Bir şeye başlamak, hele ki alışkanlıklarımızı değiştirmeyi gerektiren bir şeye, hemen herkes için bir miktar zorluk içerir. Diyete başlama kararı alındığında, çoğu kişinin aklına ilk gelen “mahrumiyet” duygusu, sevdiği yiyeceklerden vazgeçme korkusu ve aç kalma endişesidir. Bu durum, süreci daha başlamadan stresli bir hale getirebilir.
Peki size bir sır vereyim mi? Bu böyle olmak zorunda değil! Diyete başlamak da, sürdürmek de, üstelik kalıcı olarak kilo vermek de mümkün. Önemli olan, zihinsel olarak bu sürece “hazır” olmaktır. Ben danışanlarıma, kendilerini hazır hissetmediklerini düşündüğümde, “biraz düşünün, hazır olduğunuzda tekrar görüşelim” demeyi tercih ederim. Çünkü bu, bir savaş değil, sağlıklı bir yaşam tarzına geçiş sürecidir. Motivasyon, zorla değil, keyifli ve sürdürülebilir bir süreçle kendiliğinden gelir.
Bilimsel Yaklaşımın Temelleri: Adım Adım Sağlıklı Bir Başlangıç
Kan Tahlilleri Neden Önemli?
Sağlıklı bir kilo verme yolculuğuna çıkmadan önce, vücudunuzun iç işleyişini anlamak kritik öneme sahiptir. Ben, hastalarımla ilk görüşmemizde mutlaka detaylı kan tahlilleri isterim. Çünkü:
- B12, Demir, D3 Vitamini Eksikliği: Bu vitamin ve minerallerin eksikliği, metabolizma hızınızı etkileyebilir, yorgunluğa neden olabilir ve dolaylı yoldan kilo kontrolünü zorlaştırabilir.
- Tiroid Fonksiyonları: Tiroid bezinin yavaş çalışması (hipotiroidi), kilo alımının yaygın bir nedenidir. T3, T4, TSH değerleri tiroid sağlığınız hakkında çok değerli bilgiler verir.
- Diğer İpuçları: Kan tahlilleri, geçirgen bağırsak sendromu gibi başka altta yatan sorunları tespit etmemizde de yol göstericidir.
Bu tahlillerin doğru bir şekilde yorumlanması ve size özel bir beslenme planı oluşturulması, sürecin başarısında anahtar rol oynar.
Vücut Analizi ve Gerçekçi Hedefler
Baskül numaralarından çok daha fazlasına ihtiyacımız var! Ben, danışanlarımla sadece kiloya odaklanmak yerine, vücut kompozisyonu analizini önemserim. Ne kadar yağ, ne kadar kas kütlesine sahip olduğunuzu bilmek, ideal orandan ne kadar uzak olduğumuzu anlamamızı sağlar. Özellikle bel çevresi gibi mezura ölçümleri, diyet sürecindeki gelişimi takip etmek için çok daha güvenilir ve motive edici göstergelerdir.
Hedef kilo belirlerken ise her zaman gerçekçi beklentiler içinde olmanızı öneririm. İdeal kilonuzun ne olduğunu öğrendikten sonra, ulaşılabilir ve sağlıklı hedefler koymak, sizi hayal kırıklığından ve o meşhur “yo-yo etkisi” döngüsünden korur. Unutmayın, birkaç kilo oynaması normaldir; önemli olan genel sağlığınız ve iyi hissetmenizdir.
Dr. Seren’den Sağlık İpuçları
- Duygusal Açlık ve Fiziksel Açlık Arasındaki Farkı Anlayın: Kendinize “Gerçekten aç mıyım, yoksa canım mı sıkkın, stresli miyim ya da sadece bir şey mi atıştırmak istiyorum?” diye sorun. Duygusal yeme alışkanlıklarınızı fark etmek, bilinçli seçimler yapmanızı sağlar.
- Minik ve Sürdürülebilir Değişiklikler Yapın: Bir anda her şeyi değiştirmeye çalışmak yerine, haftalık küçük hedefler belirleyin. Örneğin, her gün bir porsiyon daha fazla sebze yemek veya asansör yerine merdivenleri kullanmak gibi. Bu küçük adımlar, uzun vadede büyük fark yaratır.
- Yeterli ve Kaliteli Uykuyu Önceliklendirin: Uyku eksikliği, iştah hormonlarınızı (leptin ve ghrelin) olumsuz etkileyerek aşırı yemenize ve kilo almanıza neden olabilir. Günde 7-9 saat kaliteli uyku, metabolizmanızın düzenli çalışması için hayati öneme sahiptir.
Sevgili okuyucularım, sağlıklı beslenme ve kilo kontrolü bir “diyet”ten çok daha fazlasıdır; bu bir yaşam tarzı değişikliğidir. Ben, Dr. Seren Korkmaz olarak, bu yolda size rehberlik etmek, bilimsel bilgiler ışığında size özel bir yol haritası çizmek için buradayım. Unutmayın, en değerli yatırımınız kendi sağlığınıza yaptığınız yatırımdır. Hadi, bugünden başlayarak kendinize bir iyilik yapın ve sağlıklı bir yaşam için ilk adımı atın!
