Merhaba sevgili gezi tutkunları! Ben Ceren Gezgin. Bu kez rotamı, aslında bize çok yakın ama uzun süre gözden kaçırdığımız bir cevhere çevirdim: Bulgaristan Sofya! Filipinler’den Portekiz’e uzanan uzun yolculuklarımın ardından, bir bahar ayında Balkanlar’ın kalbine, Sofya’ya adım attım. Ve inanın bana, bu şehrin bana sundukları tam bir sürpriz oldu.
Arkadaşım Esin’in “Hadi Sofya’ya gidelim!” önerisiyle planladığımız bu seyahat, bize bu kadar yakın bir komşu ülkenin ne kadar zengin bir kültüre, ortak bir geçmişe ve lezzetli bir Sofya mutfağına sahip olduğunu gösterdi. Üstelik uygun fiyatlı gezi arayışında olanlar için harika bir seçenek. Hazır mısınız? Gelin, hep birlikte Sofya sokaklarında kaybolalım!
Sofya Hakkında Bilmeniz Gerekenler: Neden Şimdi?
Sofya Gezi Rehberi hazırlarken fark ettim ki, bu şehir sadece coğrafi yakınlığıyla değil, tarihi dokusu ve samimi atmosferiyle de bizden biri. Bulgaristan’ın başkenti ve en büyük şehri olan Sofya, Roma, Bizans, Osmanlı ve Rusya’nın derin izlerini taşıyan tarihi yapılarla dolu bir açık hava müzesi gibi.
Mayıs ayında gittiğimizde yeşilin her tonuna şahit olduk. Geniş parkları, ağaçlı bulvarları ve dağ havasıyla, şehir adeta nefes alıyor. 1990’lı yıllarda komünist rejimden çok partili sisteme geçen bu şehir, Avrupa Birliği üyesi olmasına rağmen kendi para birimi olan Leva’yı kullanıyor. Bu da onu diğer Avrupa şehirlerine kıyasla çok daha uygun fiyatlı kılıyor. Yaklaşık 1 Euro = 2 Leva civarındaydı bizim gittiğimizde.
Sofya’ya Ulaşım: Konforlu ve Bütçe Dostu Seçenekler
İstanbul’dan Sofya’ya ulaşım için direkt uçuşlar pratik olsa da, biz daha macera dolu ve bütçe dostu bir yolculuk tercih ettik. Trenle gitme fikri cazip gelmişti ama İzmir’den kalkan otobüslerin varlığını öğrenince rotamızı değiştirdik. Özikizler firması İzmir’den Bulgaristan’ın Haskovo şehrine sadece 70 TL gibi inanılmaz bir fiyata sefer düzenliyordu!
Gece 18.00’de başlayan yolculuğumuz, Çanakkale Boğazı’nı geçip sabah 3.30’da Kapıkule Sınır Kapısı’na ulaşmamızla devam etti. İlk kez karayoluyla sınır geçmek benim için heyecan vericiydi ve korktuğum gibi sıkıntılı olmadı; yaklaşık 40 dakikada tüm işlemler tamamlandı. Otobüsümüz rahattı, internet bağlantısı ve ikramları vardı.
İzmir’den 11 saat sonra Haskovo Terminali’ne vardık. Buradan 15 dakika içinde kalkan bir başka otobüsle 3 saatlik bir yolculuk sonrası Bulgaristan Sofya’nın merkezine ulaştık. Otobüs ve tren terminali yan yana ve şehir merkezine oldukça yakındı.
Sofya içi ulaşım ise oldukça kolay ve keyifli. Geniş yollar, iyi altyapı ve çeşitli toplu taşıma seçenekleri var: metro, otobüsler ve şirin tramvaylar. Sarı taksiler genellikle güvenli ve uygun fiyatlı. Şehir içinde en uzak mesafeye bile 10 Leva (yaklaşık 5 Euro) civarında gidilebiliyor. Biz merkezde kaldığımız için çoğu yere yürüyerek ulaştık, sadece Vitosha Dağı’na çıkmak için taksi kullandık.
Sofya’da Konaklama: Nerede Kalmalı?
Konaklama Sofya için çok fazla seçenek sunuyor. Bizim gibi merkezde kalıp her yere yürüyerek ulaşmak isteyenler için apartlar harika bir tercih. Biz Ognian Apartments’ı seçtik. Dört kişi için iki oda ve mutfağı olan bu daire, eski bir binada olmasına rağmen düzenli ve temizdi. Gecelik sadece 40 Euro gibi bir fiyatla, Sofya gibi bir başkentte kalmak gerçekten bütçe dostu bir deneyim sundu.
Sofya Gezilecek Yerler: Tarihin İzinde Bir Keşif
Eşyalarımızı apartımıza bırakır bırakmaz kendimizi Sofya’nın hareketli sokaklarına attık. İşte benim Sofya’da gördüğüm ve mutlaka görmenizi önerdiğim gezilecek yerler:
- Alexandre Nevsky Katedrali: Şehrin sembolü, altın kubbesiyle adeta parlıyor. 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nda ölen askerlerin anısına yapılmış bu devasa katedral, aynı anda 10.000 kişiyi ağırlayabilecek büyüklükte. İçerideki ihtişam ve tarihi ikonlar nefes kesici. (İçeride fotoğraf çekmek yasak olsa da, ben bir anlık fırsatı değerlendirip bu güzelliği karelemeyi başardım!) Bu anıt yapı, Sofya turlarının vazgeçilmez duraklarından biri.
- Ayasofya Kilisesi: Sofya’nın ismine ilham veren, şehrin ikinci en eski kilisesi. MS 6. yüzyıldan kalma bu yapı, tarihi mezarlıklar üzerine inşa edilmiş katmanlı tapınakların en son hali. Osmanlı döneminde camiye çevrilmiş, 1930’larda ise tekrar Ortodoks tapınağına dönmüş. İçindeki taş doku sizi yüzyıllar öncesine taşıyor.
- Antika Pazarı ve St. Nicolas Rus Kilisesi: Alexandre Nevsky Katedrali’nin hemen yanında yer alan antika pazarı, Sovyet döneminden kalma biblolar, resimler ve objelerle dolu, yemyeşil bir alan. Pazarın sonunda ise Sofya’nın en güzel kiliselerinden biri olan St. Nicolas Rus Kilisesi karşınıza çıkıyor. Altın kaplamalı kubbeleri ve bembeyaz dış cephesiyle gerçekten göz alıcı bir tarihi yapı.
- Banya Başı Cami: Mimar Sinan tarafından 1567 yılında yapılan bu cami, Avrupa’nın en eski camileri arasında. Sofya’da ibadete açık tek cami olmasıyla da özel bir yere sahip. Caminin hemen karşısında Sinagog’un bulunması, Sofya’nın zengin kültürel mirasının ve farklı inançların bir arada yaşama güzelliğinin bir göstergesi.
- Vitosha Bulvarı: Sofya’nın en ünlü caddesi Vitosha Bulvarı, mağazaları, restoranları ve kafeleriyle şehrin kalbi. Burada yürüyüş yapmak, bir şeyler atıştırmak veya sadece bir kahve eşliğinde etrafı izlemek çok keyifli. Caddeden, şehre tepeden bakan görkemli Vitosha Dağı’nı da görebilirsiniz. Burası, bir akşam yürüyüşü için Sofya nereye gidilir sorusunun ilk cevabı olabilir.
- Vitosha Dağı: Eğer baharda veya yaz başında Sofya’ya giderseniz, Vitosha Dağı’na teleferikle çıkmayı denemelisiniz. Şehir merkezinden yaklaşık 20 km uzaklıkta, 13 Euro’luk bir taksi ücretiyle teleferiğe ulaştık. Yaklaşık yarım saat süren teleferik yolculuğu inanılmaz manzaralar sunuyor. Her ne kadar tepede bizi sisli bir hava karşılasa da, kışın bir kayak merkezi olan bu dağda sıcak bir kahve içmek bile harikaydı.
Sofya Mutfağı: Damak Çatlatan Lezzetler
Sofya mutfağı, bizim damak tadımıza o kadar yakın ki şaşıracaksınız! Özellikle et yemekleri hem çok lezzetli hem de uygun fiyatlı. Bulgaristan’da hayvancılığın desteklenmesi sayesinde et ürünleri oldukça erişilebilir.
- Bob Çorbası: Adını sıkça duyduğumuz bob çorbası, bizim etsiz kuru fasulyemizin biraz daha sulu hali. Kesinlikle denemelisiniz!
- Kebap ve Mezeler: Kebap, dolma ve bizim mezelerimize benzer birçok lezzetle karşılaşacaksınız. Hepsi taze ve enfes.
- Kashkaval Peyniri: Bulgaristan’ın meşhur Kashkaval peynirini tatmayı ve hatta ülkenize götürmek için almayı unutmayın.
- İçecekler: Bulgaristan’da içki fiyatları oldukça ucuz. Yerel şaraplarını ve biralarını denedim, çok beğendim. Erik veya üzümden yapılan yüksek alkollü Bulgar rakısını ise denemeye cesaret edemedim, ama meraklıları için farklı bir deneyim olabilir.
İlk akşam geleneksel bir restoranda yemek istedik ve bloglarda çok önerilen Mehane Bolarite’yi aradık. Bulamasak da, yol üzerinde ilginç dekorasyonlu, turistik ama güzel bir yer keşfettik. Ayrıca modern ve temiz yemekler sunan Happy restoran zinciri de harika bir alternatif. Vitosha Bulvarı’nda lezzetli biftekler yediğimiz bir et lokantası da favorilerim arasına girdi.
Ceren’den Sofya Gezi İpuçları
- Merkezi Konaklayın: Şehir merkezinde kalırsanız, Sofya gezilecek yerlerin çoğuna yürüyerek ulaşabilirsiniz. Bu hem ulaşım maliyetinden tasarruf etmenizi sağlar hem de şehrin atmosferini daha iyi hissetmenizi. Apart daireler uygun fiyatlı gezi için harika birer seçenek.
- Sarı Taksi Kullanın: Şehir içi ulaşımda taksiye ihtiyacınız olursa mutlaka sarı renkli taksileri tercih edin. Taksimetre açtıklarından emin olun veya kısa mesafeler için pazarlık yapmaktan çekinmeyin. Havaalanından şehir merkezine ulaşım da 15 Leva’yı geçmiyor.
- Bahar veya Sonbaharda Gidin: Sofya’nın yeşil dokusunu ve parklarını tam anlamıyla deneyimlemek için bahar (Mayıs) veya sonbahar ayları ideal. Hava sıcaklıkları keyifli yürüyüşler ve açık hava keşifleri için mükemmel oluyor.
- Yerel Pazarları Keşfedin: Antika Pazarı gibi yerel pazarlarda dolaşmak, Sovyet döneminden kalma ilginç objeler ve uygun fiyatlı hediyelik eşyalar bulmak için harika bir yol. Ayrıca yerel ürünleri denemek için de fırsat sunar.
“Sofya Gezi Rehberi: Yakın Komşumuzun Kalbine Bir Yolculuk!” gibi diğer içeriklerimiz için keşfet kategorimize göz atabilirsiniz.
Sofya’da Yapamadıklarım ve Neden Tekrar Giderim?
Sofya’da dolu dolu iki gece geçirmemize rağmen, Boyana Kilisesi gibi şehir dışındaki Orta Çağ yapılarını veya Ulusal Arkeoloji Müzesi gibi önemli müzelerini gezmeye zaman bulamadık. Bir veya iki gece daha kalıp şehrin zengin kültürel mirasını daha derinden keşfetmek, belki Sofya Operası’nda bir gösteri izlemek isterdim.
Bulgaristan Sofya, bir komşu ülke olarak beklentilerimin çok üzerine çıktı. Tarihi dokusu, geniş yeşil alanları, lezzetli Sofya mutfağı ve uygun fiyatlı gezi imkanlarıyla kesinlikle görülmeye değer bir şehir. Eğer tarih, kültür ve otantik bir Balkan deneyimi arıyorsanız, Sofya Turlarına katılmak veya kendi başınıza bu şehri keşfetmek size çok iyi gelecektir. Kesinlikle bir kez daha gitmek, sokaklarında kaybolmak ve müzelerini gezmek için sabırsızlanıyorum.
Siz de Sofya hakkında merak ettiklerinizi veya bu şehirle ilgili deneyimlerinizi yorumlarda benimle paylaşın. Belki bir sonraki rotamız Sofya olur, ne dersiniz?
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:
Katmandu Gezi Rehberi: Mistik Nepal’in Kalbine Bir Yolculuk!
Kapadokya’da Rüya Gibi Bir Macera: Ceren Gezgin ile Keşfe Çıkın!
Kapadokya’nın Büyülü Dokunuşu: Gökyüzünden Yerin Altına Unutulmaz Bir Macera Rehberi
