1. Anasayfa
  2. Keşfet

Filipinler’in Saklı İncisi: Coron Adası Gezi Rehberi ve Unutulmaz Maceralar

Filipinler’in Saklı İncisi: Coron Adası Gezi Rehberi ve Unutulmaz Maceralar
0

Filipinler’in Saklı İncisi: Coron Adası Gezi Rehberi ve Unutulmaz Maceralar

Merhaba sevgili gezginler! Hatırlarsanız, Filipinler serüvenimize kuzeyin yemyeşil pirinç terasları ve otantik yaşamıyla dolu Banaue, Batad ve Sagada bölgelerinde kültürel bir başlangıç yapmıştık. O bölgelerdeki doğanın ve insanların sıcaklığı içimi ısıtmıştı. Ama Filipinler denince akla ilk gelen o masmavi sular, inci gibi plajlar ve bambaşka bir dünya değil mi?

İşte bu yüzden, Filipinler maceramızın ikinci perdesi, nefes kesici güzelliklere ev sahipliği yapan Coron Adası ile başladı. Bu adaya ulaşmak bile başlı başına bir heyecandı benim için. Gelin, bu tropikal cennette yaşadığım unutulmaz anlara birlikte göz atalım!

Coron’a Ulaşım: Hava Yolu mu, Deniz Yolu mu?

Manila’dan Coron‘a ulaşmak için en hızlı ve konforlu yol, Cebu Pacific Havayolları ile yaklaşık bir saatlik bir uçuş. Busuanga Havaalanı’na iniş yaptığımızda, otelimizin gönderdiği şoför beni kapıda karşıladı ve konaklayacağım yere rahat bir şekilde ulaştım. Bu, yorucu bir kültür gezisinin ardından ilaç gibi geldi diyebilirim.

Daha bütçe dostu bir seçenek arıyorsanız, Manila’dan kalkan feribotlar da mevcut. Yaklaşık 14 saat süren bu deniz yolculuğu, eğer lüks beklentiniz yoksa ve yolda dinlenebileceğiniz bir kamara ile rahat bir ortam sunuyorsa oldukça keyifli olabilir. Konuştuğum bazı gezginler, yolculuktan gayet memnun kaldıklarını dile getirdiler.

Coron’daki İlk Durağımız: Sakin Bir Ada Oteli ve Bangka’ların Dansı

Coron şehir merkezi, tek bir ana cadde üzerinde sıralanmış oteller, pansiyonlar, restoranlar ve kafelerle dolu, hareketli ve biraz da gürültülü bir yer. Özellikle sürekli geçen tricycle‘ların sesine alışmanız gerekiyor.

Benim tercihim, yorumlarını dikkatle inceleyerek seçtiğim, küçük bir adacıkta yer alan otelimdi. Bu otele ulaşım, gövdeleri ince ama dengeyi sağlamak için iki yanında uzantıları olan geleneksel Filipin tekneleri, yani bangka‘larla sağlanıyordu. İlk başta bu görüntü çok ilginç gelmişti, ancak kısa sürede tüm adanın bu teknelerle yaşadığını fark ettim.

Discovery Otel, yemyeşil doğası ve huzur veren atmosferiyle tam aradığım sakinliği sundu. Odaya yerleşir yerleşmez kendimi masmavi sulara bırakmak istesem de, kıyıda deniz analarının olduğu uyarısıyla biraz beklemeye karar verdim. Zaten ertesi gün beni bekleyen muhteşem bir ada turu vardı!

Filipinler’in İncisi Coron Adası’nda Neler Yaptık?

İlk Gün Rotamız: Termal Keyfi ve Gurme Ziyafet!

Coron Adası‘ndaki ilk günümde, mutlaka deneyimlenmesi gerekenlerden biri olan Maquinit Hot Spring‘e gitmeye karar verdim. Gündüz sıcak olacağı için, akşam saat 6’dan sonra bir tricycle kiralayarak yola çıktık. Şehir dışına doğru uzanan yaklaşık yarım saatlik yolculuk, yemyeşil manzaralar eşliğinde geçti.

Maquinit Hot Spring, kat kat düzenlenmiş, büyüklü küçüklü havuzlarıyla harika bir yer. Kalabalık olsa da, ılık volkanik sularda gevşemek tarif edilemez bir keyifti. Tesisin çevre düzenlemesi oldukça güzeldi ancak özel soyunma odaları veya duş imkanları beklemeyin; Filipinler’e özgü bu samimi eksiklikler, maceraperest ruhumuzu hiç rahatsız etmedi.

Termal keyfinin ardından, gözüme kestirdiğim deniz üzerindeki o şık restorana doğru yol aldık. Saat 9’dan sonra ulaşmamıza rağmen, yarım saatlik bir masa bekleme süresinin ardından, neredeyseniz saat 10’da yemeğe başlayabildik. Ama inanın, beklediğimize değdi!

  • Jumbo Karidesler ve Yengeç: Özel soslarla hazırlanmış jumbo karidesler ve yengeç, hem sunumu hem de lezzetiyle damaklarda şölen yaşattı.
  • Mangodiquel: Garsonun tavsiye ettiği Mangodiquel isimli kokteyl, tatlı ve ferahlatıcı tadıyla yemeklerimize eşlik etti. Kesinlikle denemenizi öneririm!

Coron Ada Turu: Sualtı Cennetine Bir Yolculuk

Coron şehir merkezinde doğrudan denize girebileceğiniz plajlar bulunmadığı için, çevre adaları keşfetmek için düzenlenen turlara katılmak şart. Birçok acentadan bu turları satın alabilirsiniz; ben otelimin sunduğu alternatiflerden faydalandım. En popüler ve ‘mutlaka görülmeli’ denilen ada turu kişi başı yaklaşık 1500 peso (yaklaşık 30 dolar).

Sabah 9’da, otelden katılan Kanadalı bir çift ve genç bir Fransız gezgin kız ile birlikte altı kişilik teknemizle denize açıldık. Değişik formlu, yemyeşil, devasa kayaların arasından süzülerek ilerlemek bile başlı başına bir görsel şölen sunuyordu.

Şnorkel Cenneti: Seven Islands Bölgesi

Daha ilk durağımız olan Seven Islands bölgesinde, hayatımda gördüğüm en muhteşem sualtı güzellikleriyle karşılaştım. Teknemiz küçük adaların yanına demirlediğinde (burada kesinlikle çapa atılmıyor, denize ve mercanlara saygı!) hemen kendimi suya bıraktım. Deniz altında rengarenk mercan resifleri, her boyutta ve çeşitte binlerce balık vardı. Şnorkelle daldığım 45 dakika boyunca, adeta başka bir boyuta geçmiş gibi hissettim. Bacaklarımın arasında dolaşan balıklar ve dokunabilecek kadar yakın canlılar… Bu, yaşadığım en ilginç ve büyüleyici deneyimlerdendi.

Gizemli Lagünler: Twin Lagoon’da Yüzme Keyfi

İkinci durağımız, iç içe geçmiş iki lagünden oluşan Twin Lagoon‘du. Yanaştığımız ilk lagünün arkasındaki dar bir geçitten geçerek, devasa kayaların arasında saklanmış minik bir göle ulaştık. Dört bir yanı kayalarla çevrili bu doğal havuzda yüzmek, huzur ve dinginliğin tanımı gibiydi.

Öğle Yemeği Molası: Cennet Plajında Lezzet Şöleni

Üçüncü durağımız, incecik bembeyaz kumlarıyla adeta cennetten bir köşe olan bir plajdı. Burada öğle yemeği hazırlandı. Filipinler’in kuzeyinde yemek konusunda biraz çekingen davranmıştık, ancak Coron‘daki tekne turları bu önyargımızı tamamen kırdı! Zengin bir sofra bizi bekliyordu:

  • Taptaze ızgara balık ve tavuk
  • Noodle ve pilav çeşitleri
  • Yeşil salata ve deniz yosunlu enfes bir salata
  • Bolca tropikal meyve

Daha sonra katıldığımız tüm tekne turlarında da böyle zengin ve çeşitli sofralarla karşılaştık. Yemek sonrası, güneşin ve denizin tadını böyle muhteşem bir plajda çıkarmak, tatilin zirvesiydi!

Dünya Harikası: Kayangan Gölü’nün Büyüsü

Son durağımız, dünya harikası olarak kabul edilen Kayangan Gölü‘ydü. Teknemiz, yüksek kayalıkların arasındaki küçük bir koya yanaştı. Buradan 250 basamak çıkarak, kayalıkların sırtında gizlenmiş bu berrak göle ulaştık. Karşınızda açılan manzara, nefes kesiciydi. Bir kez daha kendimi gölün serin sularına bırakmanın keyfini yaşadım. Hem deniz hem göl suyu deneyimi yaşamak, Coron‘u gerçekten özel kılıyor.

Güneşin Batışı ve Vedalaşma

Akşam beşte, Coron‘un sunduğu bu cennet güzelliklerin anılarıyla otelimize döndük. Coron‘da yapılacaklar listesinin olmazsa olmazlarından biri de gün batımını izlemek. Neyse ki, bizim otelimizin balkonundan deniz ve adalar manzarasının keyfini çıkarırken, güneşin batışını kahvemizi yudumlayarak seyretmek paha biçilmezdi.

İlk gece dışarıda lezzetli deniz ürünleri tatmıştık. İkinci akşam için ise otelimizin uygun menü ve yemek fiyatlarını değerlendirerek, yeşilin ve mavinin uyumu içinde, huzurlu bir akşam yemeği tercih ettik.

Ceren’den Coron Gezi İpuçları

  • Maquinit Hot Spring Ziyareti: Gündüz sıcaktan bunalmamak için akşam 6’dan sonra gitmeyi tercih edin. Yanınıza havlu ve yedek kıyafet almayı unutmayın, duş veya özel soyunma odası imkanları kısıtlı olabilir.
  • Konaklama Seçimi: Eğer bütçeniz elveriyorsa, şehir merkezinin gürültüsünden uzak, adacıklarda yer alan otelleri tercih ederek daha sakin ve huzurlu bir deneyim yaşayabilirsiniz.
  • Ada Turları: Coron‘un asıl güzelliği çevresindeki adalarda yatıyor. Mutlaka bir ada turuna katılın. Tur sırasında sunulan yerel lezzetleri denemekten çekinmeyin, genellikle oldukça zengin sofralar kuruluyor.
  • Şnorkel Ekipmanları: Kendi şnorkel maskeniz varsa yanınızda getirmeniz hijyen açısından daha iyi olabilir. Ancak turlarda da kolayca kiralayabilirsiniz.

Son Söz: Coron Adası Gidilecekler Listenize Ekleyin!

Coron Adası‘nda geçirdiğimiz bu iki harika gün aklımda yer etti. Doğanın özel olarak şekillendirdiği kayalar, gizemli lagünler ve berrak göllerde yüzdük; rengarenk balıklarla dolu sualtı dünyasını keşfettik. Leziz deniz ürünlerinin tadına doyduk ve kış ortasında adeta bir yaz rüyası yaşadık.

Coron, Filipinler’deki birçok ada arasında seçim yapmanız gerektiğinde kesinlikle ilk sıralarda yer almalı. Eğer yolunuz bir gün Filipinler‘e düşerse, bu tropikal cenneti ziyaret etmeyi ihmal etmeyin derim. Emin olun, bu eşsiz gezi rehberi size yardımcı olacaktır!

Peki ya sizin Filipinler veya Coron Adası ile ilgili deneyimleriniz var mı? Yorumlarda benimle paylaşmayı unutmayın!

Merhaba! Ben Ceren Gezgin, dünyayı gezmeyi ve yeni yerler keşfetmeyi seven biriyim.Soy adım gibi gerçekten gezginim. Çocukluğumdan beri gezmeyi ve keşfetmeyi çok seviyorum. İlk kez 18 yaşında yurt dışına çıktım ve o günden beri farklı ülkeleri gezmeye devam ediyorum.Gezdiğim yerler arasında Türkiye, Avrupa, Asya ve Afrika'dan ülkeler var. Gezdiğim yerleri ziyaret ederken sadece turistik yerleri değil, yerel hayatı da deneyimlemeye çalışıyorum. Yerel halkla tanışıyor, onların kültürlerini ve yaşam tarzlarını öğreniyorum.Gezilerimi ve deneyimlerimi fiyatinedir.net sitesinde paylaşıyorum. Sitede ülke rehberi, şehir rehberi, gezilecek yerler, konaklama, ulaşım ve yeme-içme gibi konularda bilgiler bulabilirsiniz.Dünyayı benimle tanımanızı çok isterim. Farklı kültürleri, farklı yaşam tarzlarını ve farklı güzellikleri keşfetmenize yardımcı olmak istiyorum.

Yazarın Profili

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir