Değerli okuyucularım, sevgili dostlar,
Kış ayları kapımızı çalarken, doğa kendi ritmini değiştiriyor, günler kısalıyor ve hava soğuyor. Tıpkı doğa gibi, bizim bedenimiz de bu değişime ayak uydurmak zorunda kalıyor. Ben, Dr. Seren Korkmaz olarak, hastalarıma ve danışanlarıma sıkça anlattığım gibi, bu geçiş dönemini sağlıklı ve dinç atlatmanın sırrı, mutfağımızda attığımız adımlarda gizli.
Yazın o bereketli sofralarını, rengarenk sebze ve meyve bolluğunu hepimiz özlüyoruz. Domatesin, biberin, salatalığın tazeliğiyle öğünlerimizi çeşitlendirmek ne kadar da kolaydı değil mi? Ancak kış, bambaşka bir dünyanın kapılarını aralıyor. Besinlere ulaşımın zorlaştığı, enerjimizin düştüğü bu dönemde, özellikle bağışıklık sistemimizi güçlü tutmak için doğru beslenmek, her zamankinden daha kritik hale geliyor.
Kışa Hazırlık: Neden Sadece Bir Gelenek Değil, Bir Sağlık Yatırımıdır?
Aslında kış hazırlıkları, atalarımızdan bize miras kalan kadim bir bilgeliktir. Yerleşik hayata geçtiğimizden bu yana insanoğlu, bolluk zamanlarında topladığını kıtlık zamanlarına saklamanın yollarını aramış. Turşular, salçalar, kurutulmuş meyveler ve sebzeler, konserveler… Hepsi, kış aylarını da bolluk ve sağlık içinde geçirmek üzere tasarlanmış ritüellerin ürünleriydi. Bir zamanlar şenliklerle yapılan bu hazırlıklar, ne yazık ki modern şehir hayatında yerini pratik, hazır gıdalara bırakmıştı. Market raflarındaki her şeyin hazırını bulmak, hem daha ucuz hem de daha kolay görünüyordu.
Fakat son yıllarda gözlemlediğim ve beni çok sevindiren bir değişim var: İnsanlar, geleneksel olanın gücünü yeniden keşfediyor. Bu geri dönüşün temelinde, artan beslenme farkındalığı yatıyor. Sağlık sorunları yaşayan, kilo problemi olan ve bu sorunların temelinde paketli, ultra-işlenmiş gıdaların yattığını fark eden bireyler için o ‘pratik’ seçenekler artık eskisi kadar cazip değil. Ve iyi ki de değil! Çünkü sağlıklı beslenme, doğanın ritmine uygun yaşamaktan geçiyor.
Dr. Seren’in Mutfağından: Mevsiminde Beslenmenin Gücü ve Bağışıklık Sistemimiz
Ben, Dr. Seren Korkmaz olarak, mevsiminde beslenme felsefesini kendi yaşamıma da entegre etmeye özen gösteriyorum. İş yoğunluğuma rağmen her yaz sonu, mutfağımda hummalı bir çalışma başlar: konserve yaparım, turşular kurarım, yaz meyvelerinden sirke hazırlarım. Neden mi? Çünkü kışın güçlü bir bağışıklık sistemine ihtiyacım var! Bu noktada fermantasyon mucizesi devreye giriyor. Ev yapımı sirke ve turşu, bağırsak mikrobiyatımız için adeta bir kalkan görevi görür, beni hastalıklara karşı korur.
Kışın o tatsız tuzsuz sera sebzelerini yemektense, yazın güneşin tüm lezzetini içine sindirmiş domateslerimin konservesini açmayı tercih ederim. Yemeklerime renk ve lezzet katmak için kendi ellerimle yaptığım salçam veya güneşte kurutulmuş, besin değeri yüksek doğal salçalar kilerimde her daim yerini alır. Unutmayın, bedenimiz de doğanın bir parçasıdır ve onun ritmine uyum sağlar. Kışın kilo almaya daha meyilli olmamız, C vitamini ihtiyacımızın artması ve doğanın bize bu dönemde narenciye gibi C vitamini deposu meyveler sunması, bu mükemmel uyumun bir göstergesidir.
Kış Hazırlığı Yapmadıysanız Ne Yapmalısınız? Endişeye Gerek Yok!
Eğer “Eyvah! Ben kış hazırlığı yapmadım, şimdi ne olacak?” diye düşünüyorsanız, hiç endişelenmeyin! Kış hazırlıkları yapmadıysanız bu, sağlıksız besleneceğiniz anlamına gelmez. Sadece birkaç küçük ama etkili değişiklikle mutfağınızı kışa adapte edebilirsiniz:
- Mevsimsel ve Yerel Ürünlere Odaklanın: Sadece kış aylarında üretilen mevsim sebzeleri ve meyvelerini tüketmeye özen gösterin. Sera ürünleri yerine havuç, roka, tere, pancar gibi kış sebzelerini kahvaltı ve salatalarınızda tercih edin.
- Doğal Kaynaklara Yönelin: Marketten hazır konserve, salça veya çorba almak yerine, gıda kolektiflerinin, köy kooperatiflerinin veya kadın üreticilerin ev yapımı, doğal ürünlerine bir şans verin. Bu ürünler hem lezzet hem de besin değeri açısından çok daha zengindir.
- Baklagilleri Doğru Hazırlayın: Kuru fasulye, nohut, mercimek gibi lektin yükü ağır bakliyatları en az 24 saat suda beklettikten sonra uzun süre, kısık ateşte pişirerek bağırsaklarınıza olan yükü azaltın.
- Fermente Gıdaları Unutmayın: Kış sofranızdan turşuyu eksik etmeyerek bağırsak mikrobiyatanızı destekleyin. Ev yapımı kefir veya yoğurt da harika seçeneklerdir.
Kışın Tüketebileceğiniz Mevsim Sebzeleri ve Meyveleri:
- Sebzeler: Karnabahar, brokoli, ıspanak, pazı, kara lahana, roka, tere, havuç, pancar, turp, mor havuç, alabaş, şalgam, beyaz lahana, brüksel lahanası, mor lahana, balkabağı, pırasa, taze soğan.
- Meyveler: Cennet hurması, nar, ayva, mandalina, limon, portakal, greyfurt, avokado, kivi, muz, elma, kış armudu, muşmula, kestane, hünnap.
Dr. Seren’den Sağlık İpuçları:
- Mevsimsel Takvimi Takip Edin ve Yerel Üreticiyi Destekleyin: Hangi ay hangi meyve sebzenin mevsimi olduğunu öğrenin ve alışverişlerinizi buna göre yapın. Yakınınızdaki yerel pazarları, kooperatifleri ziyaret ederek hem taze ürünler bulun hem de küçük üreticilere destek olun. Bu, hem cüzdanınız hem de sağlığınız için en iyi yatırımdır.
- Fermente Gücü Keşfedin: Turşu ve Sirke Dostlarınız Olsun: Bağırsak sağlığımız genel sağlığımızın anahtarıdır. Ev yapımı veya güvenilir kaynaklardan temin edilmiş fermente turşuyu, sirkeyi, kefiri ve yoğurdu günlük beslenmenize ekleyin. Bu probiyotik zenginler, bağışıklık sisteminizi güçlendirecek ve sindiriminizi rahatlatacaktır.
- Kışın Keyifli Sofralar İçin Sağlıklı Alternatifler Yaratın: Soğuk havalarda sıcak ve karbonhidrat zengini yiyeceklere yönelmek çok doğal. Ancak bu kaçamakları sağlıklı alternatiflerle değiştirebilirsiniz. Rafine şekersiz balkabağı tatlıları, glutensiz unlarla yapılmış lezzetli kurabiyeler veya sağlıklı yağlarla zenginleştirilmiş sebze çorbaları, hem bedeninizi ısıtır hem de ruhunuzu besler.
Unutmayın, sağlıklı beslenme karmaşık olmak zorunda değil. Aslında doğanın bize sunduğu basit ritimleri takip etmekle başlar. Kış ayları, bedenimizi dinlemek, onu besleyici gıdalarla şımartmak ve doğanın döngüsüyle yeniden bağ kurmak için harika bir fırsat sunuyor. Mutfaklarınızda atacağınız bilinçli adımlar, size hem enerji dolu bir kış hem de güçlü bir bağışıklık sistemi armağan edecektir.
Sevgi ve sağlıkla kalın!
Dr. Seren Korkmaz
